Biblolarım
Nasıl da güzeldi sevgililerim
nasıl da rengarenkti baharın ilk cemresinde gönül yaprak misali güze yenik düştüğünde üşüdü, kurudu koptu yürekten sevgi kapıldı rüzgarın sürgününe belki az belki çok hepsinin biraz hatırı kaldı giderken tutup atmaya gücüm yetmedi unutmaya kıyamadım zincire halka olmazdı giden sevgiliden biblo yaptım ardında bıraktıklarından bi kolyenin kırık boncukları gibi yanyana dizdim penceremin kenarına nasıl da benziyorlar birbirlerine hepsinin yüzü güneşe dönük şimdi nasıl da parlıyorlar değil mi nasıl da aydınlık nasıl da sıcak biblolarım tıpkı cemreyle sıvanmış gibi. |