2
Yorum
8
Beğeni
0,0
Puan
1117
Okunma
Yüzünde ağzının yerini arıyorum pusulayla.
Dilinde toplanmış bütün kalabalıklar
Bir öpebilsem,
Sana, içinde gül geçen bütün nine masallarını getirsem,
Doğma büyüme bütün hüzünleri silsem tahtadan,
Tebeşir tozunu yutkunmaya razı.
Alt yazıyla geçiyor geçmişim gözümün önünden,
Seni rivayet ediyor bütün rabiğler
Rüyamda jilet görüyorum
Dilim kesiliyor.
Yaralı cümleler tutuyor genzimi.
Ruhumu şeytana kapora bırakarak
Bir Rus romanına kaçıyorum.
Çay içiyoruz Tolstoy’la
Yalnızlık, şu karşı tepe
Boyası rutubetten dökülmüş duvar
ve Kerem’den konuştuk.
Aslı’nın yokluğunda
Tefhim edildi bütün acılar
Müşterek ağladık yokluğa
Müşterek öldük,
Ben payına da öldüm...
Akan gözyaşlarına;
Burnumuzun dikini gösteriyordu trafik levhaları.
ve peşimizde bağlamından kopmuş bir sürü sözcük.
Kaçmamız lazım
Bir şarap testisine
yahut
Ağır aksan ağıtlara
belki...
Yarım dalgın , bilinçsiz
Çağın çarmıha gerildiği zamana
Meryem’in inancına...
pynst.