3
Yorum
15
Beğeni
0,0
Puan
2853
Okunma
Bir yılan sürüsünü beynimde otlatırken,
Kavalında inleyen bir çobanın ağladığı masalın sonu gibiydi her şey.
Annem
Usulca bir paragraftan çekip alıyordu çocukluğumu
Naftalin kokuyordu sonra ellerin...
Sokaklar, köşe başı ölümler alış fiyatına satılıyordu.
İki denizin birleştiği yerden acılarımı ayrıştırıyordum.
Atletten bozma bir bezle hıncımın yüzünü temizlerken,
Yaralarımı bir cerrahi operasyonla acıyordum
Ortasına dağ lalesi dikiyordum.
Kıblesi yön çizgileriyle gösterilen bir mabette
Dünyanın kapkara göbeğinden öpüyor herkes.
Daha bir o kadar keder ruhumun misafir odasında uyur.
Gözleri denize bakan
birde camın dibinde biten çama...
Ben
60’larda çocuktum.
70’lerde annemi son bir kez öptüm
71’de komünist bir kır lalesiydim
Rüzgarın kalbinde eserdim.
Toprakla sevişirken yitirdim yaprağımı
75’te bir otel odasında ölümü buldum
Yüksek dozda radikal ideolojiler almış
80’lerde silkeledim üstümdeki toprağı
Avucumda esir düşen duamı son anda kurtardım.
Sonraki mitolojik sıralamayı
Beynimin siyatik sancısı unutturdu.
Bir kadına aşk ÖLDÜM birine de âşık.
Zürafanın boynu kadar uzadı hayallerim
Bide uzun boylu pazartesiler edindim.
Soğuk ve kızgın sokak başlarında nergiz satardı çocuklar.
O zamandı
Nergizi aşkımıza milli çiçek edindim
Birde kent radyosunda çalan Ermenice şarkılar...
Hüznüm yine süngüsünü takmış yine beynimi işgal meylinde.
Biliyorum
Birazdan ölecek askerlerim birazdan zapt edilecek kalelerim
Yine ben üşengeç efkârımla bir sigaranın daha hayatını mahvedeceğim.
Yine türkülerden bir dürüm sırtımdan yiyeceğim
Beynim militarist davranacak
Yine bir hücrede ışığı arayacağım.
Parmak uçlarımla yoklayacağım geceyi
Üstü açılmış gençliğime koca karı ilaçları önereceğim.
Belkiler umudun kirvesidir bilirim.
Belki gecelikli bir anne üstümü örtecek.
N_PYNST_