Singülüşünü ısırıyorum dudaklarından dilim dilinin çarmıhına sürgülü! sorguların ortasında çivi çivi çakılıyor susmak! tövbesi yok kırılacaksın diyor gaipten bir ses ama dökülmeyeceksin garanti gözlerimin içine dünya sığıyor! kirpiklerimi kapattığımda ayan beyan sergiliyor gece karanlıkları yüreğim ağzımda uyanıyorum her sabah ışıyan günün süzgecinde yaralarımı okuyorum ömür kendine kara çalıyor ciğerlerimden soluyorum acıyı katlıyor Tanrı katsayısına bölünerek çoğalıyor yarınları yararak geçiyor dün son bir umut yılana sarılıyorum gömlek değiştiriyor denize düşen! ellerimden kayıp gidiyor gülüşüm maviden sökük! telkini yok yâdın yâdıma sin ağlıyorum... sude nur haylazca |
Tebrik ederim.
Selamlar, sevgiler.