Yoklukyoksun biliyorum var olmadığım kadar yok yok ellerle dokunuyorsun her şeye dokuyorsun yalnızlığını güneşe dönüyorsun Ayçiçek yapraklarını tarlana girip çıkıyorlar, senden izinsiz hasadını yapıyorlar ruhunun varlığını kanıtlamak için yüzüme gülüyorsun mevsimsiz çiçekler açtırıyorsun yorgun kanatlarında kuşları geçmeye çalışıyorsun alışılmış manevralarla yol çiziyorsun kendine insan duvarları arasından bir masal yolu bulmak uğruna her hamlen kolların kucaklamak için açılıyor dünyayı sen oluyorsun önünü geren sınır yokluğu var etmek Tanrı’nın işi mi düşünüyorum bizi neden yarattıyı yalnız bir görüntü gülemez neye yarar parmakların çalışması görmeye mecbur kalmak berbat bir dünyayı bir makine kadar işlemimiz yok mu var olmak acıyı duyumsamak mı yoksa iyileştirmeye mi çalışmak bütün eklemlerimizle birlikte, yokluğu yenmek! birlikte mi diyorsun.. 18. 08. 2016 / Nazik Gülünay |