Tırtar / Ekin
eşekteki heybenin bir gözünde bebek
diğerinde; su testisi, azık, ekmek. atın terkisinde diğer küçük çocuğu bindirerek daha gün doğmadan yolma tarlasına varmak gerek kuşluk vakti kaşık sallardık, er vakitte pişmiş ayranlı bulgur aşına ya da aşı dıkımlardık bostan çinterdik ayrana yeni başak soğanı çaprazına keser tuza banardık yardıma gelen biri varsa sofraya köpük helva koyulurdu ya kayısı, ya gül reçeli tabakta ama illa dedi-kodu birinin başkası hakkında söylediklerinin biz de başkasına aktarırdık “-günahı deyenin boynuna” der kendimizi günaha bulaştırmazdık kuşluk ekmeğinden önce eynel çıkılırdı eynel çıkmadan, çıkılmazdı eynelden sadece taşa değen orağın sesi tarlanın başına varırken eynel tarlanın öbür başına dönerdi söykelir kalırdı deste bizim günboyu yolduğumuzdan fazlası biterdi dedem-ebem yardıma gelmişse.... "-ülen hepiciğinizin ağşama ğadar yolduğunu yattığım yerden yoların evel-Allah" deyince dedem "her yağlıklıyı garı, her sakallıyı hacı mı sanarsın" dedi ebem elini ağzına götürdü, edemezdi öksürmeden. "-herkeş sakız çıynarımış da Avşarlı Fatma gibi çatladamazımış" diye eklerdi o konuşmaya başlamışsa herkes susar o etrafına bakar, biraz beklerdi derin bir soluk alır ve eklerdi dedem de “-her yiğidin gönlünde bi aslan yatar Avşarlı Fatma adında kimininki yolma yolar kiminiki selvi boylu, kiminiki gısa kiminiki alyanaklı, kiminiki sarı emme bişiy varısa da hepisi dünne ğözeli, herkeş ona zevdalanır herkeş türkü yakar ona hepisinin gözleri gara hepiciğinin de adı Avşarlı Fatma” dedem coşar.. bu defa “adını da sevdiğiiimm avşar beyleriiii sana da veeezirlik yakışıp duruuuu topla dizginini, tanı kendiniiii düşmannarın da garşında bakışıp duruuu garmı da yağmış şu avşarın düzüne sızılar mı da immiş gır atımın dizine varın da söylen se şu avşarın gızına kendi gülüp de eli ağladıp duru” DİPNOT eynel: ekin yolmaya başlanılan kısımdan karşı tarafta ulaşılacak yere kadar olan kısım. söykelmek: göz alabildiğne düzenli kalabalık olmak yağlık: büyük çevre, ipekli başörtüsü.. yağ/yağada: başda ensede kirlilik |
söykelir kalırdı deste
bizim günboyu yolduğumuzdan fazlası biterdi
dedem-ebem yardıma gelmişse....
İnsan gücüne dayalı tırpan ile ekin biçmek,oldukça güçtür
ve çok fazla zaman alır.Eskiden tarlalar kara saban yöntemi
ile hayvan ve insan gücü ile sürülürdü.Günümüz de Traktör
yardımı ile bu işlem çok kolay bir şekilde gerçekleştiriliyor.
Akıcı yöresel şive ile kaleme alınmış şiirinize tebriklerimle.
Saygıyla.