n'olur susma....
kafamın icindeki karıncalanmadan kurtulamıyorum
sözlerim kelimelerim yazdıklarımın ihanetine ugruyorum sırtımdaki her hancer kadar ihtiyarladım iltihabtan sorumlu devlet bakanı gibiyim ama bir turlu gorevini yerine getirmeyen hakkında acılmıs sorusturmalardan dokunulmazlık sayesinde kurtulan ayak bileklerinden baglanıp asılan bir tutsak gibiyim bu dunyada tersinden bakıyor olmak düzeltmiyordu yanlıslıkları seni kıskanıyor olmamın yetmemesi gibi ve seviyorumlar baska yorumlara yol acıyordu içime cektigim bu hava iliklerimdeki bu hırs öfke nöbetleri ekseninde bir dunyanın kopmak isteyipte kopamamak gibi topuklarından vurulmus bir borclu ölmesine izin verilmemiş cunku ölürse borcunu ödeyemez kadar mantıklı yaşaması gerek ama yaşamak artık kazanmaya yetmiyor kadar acizce üstü kalmasın o paranın cunku ustu hayır işlenmekten daha mühüm yerlerde kullanılabilir tekrar gelecekmiyiz bu lokantaya? hangimiz secti yiyecegi yemegi simdi sikayetci olanlar kimler? hesabı veren bir turlu mutlu olamayan karnı doymayan kim? iliklerimdeki bu afyonun asıl sahibi ? ve hangisi medet umar benim dibe vuruslarımdan? aklımın ucundaki susma birsey söyle biraz olsun yardım et... gelemiyorum üstesinden tek basıma, derken sen kanımı donduran bu sogukta nerden cıktı ne cok zenginligim seni dusunupte icebilmelerim özgürlük bumu? sensin diye beyaz tenli bir kadının kollarında ayılabilmelerim.. Anlayamadıgım nasıl bir ruya bu bir sonmu? davetsizligim yüzsüzlüğüm bu teninle yetnimeyip ruhuna sahip olma tesebbuslerim susma birsey söyle kanımdaki toksin miktarının fazlalıgı ne kaddarını ispatlar aklımdaki senin varlıgını? en cok seni seviyorumlarla yorumlananlar mesafelerlemi ölcülüyor bu askın buyuklugu yoksa cektigin acıylamı orantı kuruluyor? sustuklarımı nasıl tasıyorum bir bilsen susma birsey söyle ben yeterince susuyorum hem sana hem bana yetecek kadar... |