Okuduğunuz şiir 26.5.2016 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Yara
Sen ey körpe şehir! Sığındığım gecelerinde düşler avutuyorum Kalbim dövülmüş demir, ateşten kor rûhum Bil ki yenildim orta yerinde kalabalığın Kızgın nehirlerle yıkadım olmazlığımı Kendi telâşında kayboldu ışık Karanlığa hapsoldu tümden sürûrum...
Sen ey dil bilmez yangın! Yol iz kalmadı bak derinliğinde Yıkılsam kalkardım elbet; yok olmak bunun adı Menzil, yanık türküdür uzaklığın teninde Mâzi dediğin, katran karası tuzak Sesim uzaklara âşinâ; söyleyemem, bilirsin Kanayan bir tat var sâde dilimde...
Sen ey tuzlu dalgaların soysuz denizi! Nicedir görünmüyor ufkunda güneş Nereye saklıyorsun onca baharı! İki elim iki bulut; mahşer yeri gökyüzü Siliyor aynaların sırrını çocukluğum Kocaman adımlar arşınlıyor zamanı...
Sen ey kuşatılmış dağlarımın bekçisi! Nereye gidiyorsun ardındaki ıslıkla Bak; yağmur da başladı Zaten kurşun yarası ömrüm Ve hatta ölüm kol geziyor yanımda Bitmeyecek sandığım masallardan geçtim ben Zararım yok kendimden başkasına...
Ey sen! Sen ey unutulmuş mağara sessizliği İçimde bir ıssıslık Ne diye döner ekseni eğri bu dünya Unutsun beni... Uyutsun beni...
Özlem TARHAN Mayıs güncesi....
Şiirimi güne taşıyan seçki kuruluna ve gerek okuyarak gerekse yorum bırakarak varlıklarını esirgemeyen tüm dostlara şiir adına teşekkürlerimle...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yara şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yara şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
şiiri daha önce gözden kaçırmışım...kayıp... bu güzel şiirde böyle hata aranır mı? insafsızlık değil sadece güzelliğe ,emeğe katkı İçimde bir ıssıslık s ünsüzü z olacak saygılarımla
Sen ey kuşatılmış dağlarımın bekçisi! Nereye gidiyorsun ardındaki ıslıkla Bak; yağmur da başladı Zaten kurşun yarası ömrüm Ve hatta ölüm kol geziyor yanımda Bitmeyecek sandığım masallardan geçtim ben Zararım yok kendimden başkasına... ...
ölüm, yağmur, şiir ve hüzün.... hayata dair herşeyi yeniden yeşerten duygular yani...
Sanki hatıraların yeniden yaşanılması ve mazinin yıkınısından yansıyan olayların etkileşimi dile getirilmiş. Mutena ve müstesna enfes bir şiirdi. İnsanı hayalleriyle baş başa bırakan harikulade bir eser diyorum. Gönülden kutluyorum. Saygı ve selamlar.
yardan kopup gelen yaradır şiirin hikayesini kutsal kılan
kendi acısıyla pişen insanların içi uçurum boşluğudur her gün sabırla oyulan masallardan kaçan yalanlarla avutulan çocuk değildi artık hayat diye tutunmaya çalışılan
unutulmuştur bir vefasızın zamansız gitmelerinde unutmuşuzdur –herkesin yanında bir ecel taşıdığını-
değil midir ki ölüm en güzel gitmektir geride kalanın ah edişine aldırış etmeden
*
-baharın ağzına biraz yeşil sürsek neçar sesinde hep bir güz yankısı…-
Sen ey kuşatılmış dağlarımın bekçisi! Nereye gidiyorsun ardındaki ıslıkla Bak; yağmur da başladı Zaten kurşun yarası ömrüm Ve hatta ölüm kol geziyor yanımda Bitmeyecek sandığım masallardan geçtim ben Zararım yok kendimden başkasına...
Duygu sağanağı yürek sesinizi gün başarınızı,usta kaleminizi tebrik ediyor başarılarınızın devamını diliyorum selam dua ile sevgiyle kalın.
şiiri daha önce gözden kaçırmışım...kayıp...
bu güzel şiirde böyle hata aranır mı?
insafsızlık değil sadece güzelliğe ,emeğe katkı
İçimde bir ıssıslık s ünsüzü z olacak
saygılarımla