Yavan Yapıldak
Seni tanımamış kentin otogarı ilk sıcaklarla bezgin
Yakınlarda deniz var Kokusu ve martılarıyla özlemlerimize beyaz Erkenci köylüler yol öncesi son çaydalar Uzak evlerin kuzeye bakan kısımları ota kesmiş Okullar dağılma saatinde Deniz gene yakın Bu sefer ılık lodoslar yeni kokular taşıyacak umutlarımıza Günlerden pazar da değil halbuki Tamir atölyeleri paydosta gibi sepsessiz Yeni kalfalar yoldan geçen kızları dikizliyorlar Dik dik bakışlarına şans tanımayacak kimse Ihtiyarlık günlerinde birkaç gölge Ekmek ve sebze taşıyorlar torunlarına Iki büklüm tıslamalarına gel de üzülme Üzerine oturup Soluklanacak büyükçe bir taş arıyorum Kentin otogarı henüz seni tanımamış Ben de tanıdım sanmışım İkimiz de yavan yapıldak Öyle içinden çıkılmaz duygular içinde de değiliz ama Düşünceliyiz sadece Sevmek istiyoruz Sevilmek de belki de Otogar da ben de ne cömertiz ama Yapmacıksız mertiz Sevsin sevilsin isteriz Yunsun arınsın ruhumuz Biz herkese yeteriz Ama kimse bize yetmez Otogar aynı ben yine öyle Aynı iki yalnız Sıkıcı yazlara öyküleri sağlam Ağaçlar taşırız Dalları gövdeleri insan izleriyle Oyuk oyuk Sıkıcı yazlara pencereleri çeyiz Bakışlar buluruz Hayata... Bahçesi sarı çeşmeli Kahve ikram eden hanım kızlı Bir hayata Gömleği Ütüsüz Sabaha kadar uyumamış Gözlerini yummaya ikindi seslerini ninni yapacak Bir hayata Yorgunca uzanacak Otogar ve kirpiklerim İkilemsiz Yaşayacak sevmeyi sevilmeyi belki de Tanımadığımız insanlara Hayaller kurduracak Yolculuk sonraları Pazen kokulu odalar Hazırlayacağız Eksiksiz ve fazlasız Tertemiz bir bardak suya Uzanacak dudaklarımız Zamana ilk kez alışkın doğayı öpücüklere boğar gibi Hergünü ayrı bir pazarlaştırarak Otogar Ben Ilk sıcaklarla bezgin Ama hiçbir sokaktan umudu kesmiş değiliz Herbirinde ayrı ayrı serinleyeceğiz Belki biraz hoşbeş Hatta ilk ve son bakış Sıkıcı geçmesin diye yaz... kağan işçen... |