Altamira'nın gözleriEy boyalı el Uzanıp araladığın bu perde Taş havanları bozuyor Kuş kemikleri ve yaralı figürleri. Sanki zemin duvarlar boya serpmekte İçimin hücreleriyle Deniz kabuklarına söylediğim şarkı Seranderin dört direğinde yankılanıyor Mağara kapısında kuşlar Toprağa vuruyor kanatlarını Ve gölgelerini. Orada bir tay koşuyor gözleri nemli Binlerce kırmızı geyik yolun ne olduğunu bilmez Bense parmaklarımı kanatmaktayım kapı önünde Işığı kapat Uyumamız lazım. |