Yerin Kalbi
kanatları vardı aşkımızın
gölgeleriyle gülen oynayan şarkımız vardı sıcak yaz akşamlarında mutluluğa kadeh kıran sevinçlerimiz vardı nerede hangi acıyla yürüyorduk sonra düşer gibi uçurumun yamacından göğsümü sıkan darağacıyla söyleştim tutuştu yerin kalbi yeniden avuçlarım mazinin aynasına ovar kalabalıklar kalabalıklar karanlığı çalıp döküldüler yokuşa kendimi hatırladım sarılıp ağladığımı omuzlarında yola dolup çoğaldı kapı eşiği rengin renge küstüğü yüksek apartmanlarda boşluğun başını okşadı yalnızlık bir kurbağayı öptün yanaklarından kirpiklerini dikip anlamsızlıkların yoğunlaştığı yeni akşamlar diledi eski gözlerin. |