Boş tenekeKürsüde Ses tellerinden, fabrika bacası gibi Zehir saçan, karabasan Patavatsız ve tatsız bir adam Avaz avaz bağırır O bağırdıkça Can için can verenler toplanır Aş için iş bekleyenler coplanır Kulaklar sağır Gökyüzü yeryüzünün sırtına ağır Dünya ağır ağır yol alır Zaman çalkalanır Kürsüler Ağır vebalin altında kalır İşaret parmaklarının ucunda Küflenmiş bir kahır Her bir parmak ucu Bir diğerinin avucunda Kulaklar sağır Kürsüde Vergisi ödenmemiş otellerde İthal mezelerle dolan işkembelerin Hesabı kalır Hesaplar kabarır, öfkeler ayaklanır İnsanlık yaralandıkça haysiyet ayıklanır İşaret parmakları birbirine dolanır Bataklıklar çoğaldıkça çoğalır Karabulutlar karabasan gibi Yayılır memleketimin üzerine Açıkta kalan aç kalır Kürsüde Bir boş teneke Avaz avaz bağırır O bağırdıkça tencereler boşalır O tencereler ki harlı ateşin ocağında Ne umutlar pişirmiştir eskiden Umutların dibi tutar, kararır İçi boş vaatlere ekmek banılır Kulaklar sağır Zehir zemberek çilelerin kuytusunda Saçlar ağarır, mevsimler sararır Geriye küllerinden doğurulacak Koskoca bir ülke kalır… İsmail Boyraz |