GİTTİN DE İYİ Mİ ETTİNo kadar iddialıydım ki seni severken senden başkası yoktu bu alemde sanki gözlerim sana ayarlıydı sana kayarlıydı her kime baksam bir sen arıyordum onda her nereye baksam bir iz arıyordum senden göğe baksam yıldız oluyordun suya baksam yakamoz dağa baksam kar ufka baksam yâr sendin bana dört yön biliyor musun karanlık gecelerde ışığımdın yalnızlıkta sığınağım etrafında dört döndüğüm sendin mumdun, pervaneydim sana güneştin, dünyaydım sana başım dönüyordu aşkınla, şaşkındım. gittin de iyi mi ettin şimdi yeryüzü seninle güzeldi bana yaz kış bahardı hep bana kar çamur çiçekti bana zemheri sıcaktı ne vakit sen gittin benden işte o zaman mevsim hep kış oldu bana çiçekler soldu yapraklar sarardı dallar kırıldı yaz sıcağında dahi üşümeye başladım ruhum titriyordu sensizlikte çerçöp oldu güzellikler bana yerin yedi kat üstü ve yerin yedi kat altı yetmezdi içimdeki seni anlatmaya ne varsa yaşamı kuşatan katı sıvı gaz her şey azdı yıldızlar eksik kalırdı bilsen, hele kum taneleri gözyaşlarım göldü ama kalbim çöl... ne varsa içinde saklı, ne varsa tersi düzü işin iç yüzü sırılsıklam yalnızım şimdi bu ne rezil bir histir musallat olmuş bana isyanım sanadır sevgili, karanlık gecelerimi zift, aydınlık günleri mi katran eyleyen sevgili gökyüzüme kara kara bulutlar çizen, yeryüzüme gözyaşlarımdan barajlar kuran sevgili gidecek ne vardı bu kadar ödül mü verdiler sana, beni bir başıma koyup gittin diye takdir mi ettiler seni dönüp de ardına baksana bir bıraktığın harabeye baykuşlar yuva yapmış taş üstünde taş kalmamış abad olan harap olmuş bu yıkıntının mimarı sensin be sevgili her taşın altında canım her tozun içinde kalbim sanadır elbet sitemim, sanadır illa ki cevrim, muhabbetim sanadır, ömrüm ömrünedir. gülüşlerinin beni terk ettiği yerde can çırpınışlarım var. sensizliğin girdabında dolanıp duruyorum. yok mu bunun bir çaresi ayrılık mıdır tek gayesi gidecek ne vardı bu kadar alkışladılar mı seni avuçları patlarcasına şampiyon mu ilan ettiler dönüp de baksana eserine ne kalmış senden geriye o kara gözlere yuva yapan yağmur bulutları kimin ikliminden kopup gelmiş. sen hiç ölü gördün mü bu dünyada görmedinse şu an ki halime bak hem de yaşayan ölü, nefes alan ölü tezat değil mi hâlâ çok seven fakat hep ayrı kalan adamın öyküsü bu cehennemin dibi neresidir bu dünyada biliyor musun yanardağın tam ortası bataklığın ta kendisi neresidir neresi olduğunu söyleyeyim mi sana evet beni sensiz bıraktığın her yer bana cehennemin en dibi yanardağın tam da ortası, bataklığın ta kendisidir gittin de bir şey mi oldu sanki mutlu mu oldun yani o kadar seviyorum ki seni ayrılık sanki daha da alevlendirdi içimdeki aşkı gittin de nokta mı koydum sanki ben bitti mi dedim, asla seni dağdan kopup gelen bir kartopu gibi büyürcesine seviyorum bir kıvılcım gibi yangına dönercesine suya atılan bir taşın yarattığı dalga gibi seviyorum gittin de hacı mı oldun şimdi bu aşkta şeytanı mı taşladın aşkını mı derde devadan gayri dert talep ediyorum mevladan beni bu ayrılık yıkar mı sandın bende seni bitirir mi zannettin ne güzel mağlup oldun giderken bir insan bu kadar mı güzel yenilir bu kadar mı şahane terk edilir buna rağmen yine de bu kadar mı sevilir git işine |