Rabbim eksikliğini vermesin
Rabbim eksikliğini vermesin
Kaşını çatışına kurban olduğum Kirpiğini yumuşuna Dudağını büküşüne Hayran olduğum Yan bir bakışının okuna Canımı av eylediğim Salına salına yürüyüşüne Ömrümü yol eylediğim Rabbim eksikliğini vermesin Sesinin buğusuna kurban olduğum Gözlerinin baharına âşık olduğum Boyunun serviliğine meftun olduğum Aklının berraklığına Kalbinin enginliğine müptela olduğum Rabbim eksikliğini vermesin Sana nasıl anlatsam kendimi Aklımı nasıl da aldığını, Kalbimi nasıl da fethettiğini Ömrümü nasıl da bir örümcek ağı gibi sardığını Bilmem nasıl anlatsam sana Su gibi dudaklarımı ıslattığım Ekmek gibi karnımı doyurduğum Çiçek gibi kokladığım Gök gibi baktığım, yer gibi sığındığım Okyanus kalplim, orman gözlüm Özlüyorum seni. Rabbim eksikliğini vermesin Dilimde ezberimsin Aklımda zorumsun Kalbimde dinmeyen ağrımsın Bak da sağalt beni, çoğalt Bilmiyorsun sana bakınca iyileşiyorum Adını sayıklayınca Sesini duyunca Koşaradım mutlu oluyorum Dörtnala sevincimsin Köşe bucak sevdiğimsin Rabbim eksikliğini vermesin Can ülkemin başkentisin Hüznümün üssüsün Canımın yegâne süsüsün Daha nasıl anlatayım içimi sana Nasıl dökeyim kalbimi avucuna Nazına canımı yaktığım Azına isyan ettiğim Çoğuna şükrettiğim Rabbim eksikliğini vermesin Orta şekerli kahvemsin Çıkmasın hatırın kırk yıl Telvesinde saklı olanımsın Falımda çıkanımsın Kanımda akanımsın Kifayetsizdir kelimelerim aşkına Ne söylesem eksiktir Ne desem nakıstır Rabbim eksikliğini vermesin Kalben diyorum “âmin.” |