DİLEMMA XIIIkısık bir sesle seni toprakla kirlenen bir kar tanesi gibi kayıp ve en yükseklere kurulan şehirlerde bir yağmurla seyrettim. ağaçların zifaf semasıydın açık tenli bir nefestin ömrüme telli ve duvarlı bir gelinliğin atlasında kıtalara bölündün şehre şehre yüreğin ilmeklerine, kemikli düğmeler gibi geçtin vazgeçilmez bir tan ağartısıydı bu dövülen su değildi tokmağa dağıldı buğday gibi yokluğun en asi rüzgarlarda ürkek ürkek yürüdüm bir çay dökümüydü şu gökkuşağı bizim dediğimiz çay buğusu hani elimizin gölgesinde çocukların bir kavuşmayı seyrettiği bir yüreği kancalar, üşümesin diye kanatır mı kanatır ıslık ıslığa terlediğimde anladım ellerinden yenice bir ıhlamur süzülüyordu bir nevazil hummasında şeker tutan parmaklara değdiğinde ellerim bir uçurumun intihar sesiydi ellerin bir ses nefeslendim bir nefes akıbet gibi neşrettim ayrılığı ten yalazı aklımın ebemkuşağı ringinde ellerimde bir kırmızı çizgi, bir mühür kabzesi gibi er-razi ışığında geceleri aşktın bir kış güneşiydin bir ayrılıktın işte yaşadım. yakardım....yakardım kısık bir sesle seni Ahmet Serdar OĞUZ |