yorgunum yokluğunlaaşka yorgun düşmüş yürekler kanmaz suya unutma arazlı bir iklimden geldim şimdi yorgunum yılgın yokuşlarından dokun avuçlarıma tenimde yol ararken tenin usulca ve konuşma bütün düşlerimizi yüklerken mavi bulutlara uzak diyarları özleyen martı gibi dalma ki yüreğim yokluğunla aldığı her soluğun da ne çok vazgeçişler yaşadım hayatımda her bir yıldıza geceler boyu adını yazdıkça vedalarını yüklendim cılız omuzlarıma ve susmayı öğreniyor insan zamanla oysa ki... sesinin sabıkalı olduğu ayyaş akşamlarda gölgelerini dizerdim bir bir kurşuna ve yüreğim.. buz kesmiş peronların sessiz meçhul yolcusu umutlarım tek tek tükenirdi kızgın çöl ortasında ağlardım ve çok da yorgundum her gördüğüm yüzde seni aramaktan oysa ki...sen bilmezdin sevgili ne çok sürgündüm yokluğundan yokluğuna ve hangi kapıyı aralasam bir başka hasret çıktı karşıma ki... gece yine ayaza bıraktı kendini üşüyorum sarıl bana... ay/su vakit tamam aynı gece yarısı aynı sağanak sancılar |
şiir oluyor gönlümüzde
ne güzel..
Türkçe hakimiyetinizi kutlarım efendim
"yüreğim..
buz kesmiş peronların sessiz meçhul yolcusu"
hangimiz yaşamadık bu acıları
hasreti
anlıyoruz ki..
şiirmiş yaşadıklarımız
tebrikler
tebrikler
tebrikler