sandık lekesi anılareskimiş kitapların kıvrımlarından dökülen kelimeler hep sukunete koşar // gecenin yüzüne yayılırken naftalin kokusu sular ateşin gölgesinde raksa kalkar ve ben dilimi cellada teslim edip yalnızlıkta kalabalıklaşıp kalabalıkta yalnızlıklaşırım zamanla // ki sırtımızda sandık lekeli hatıralar damıtırken katre katre sözcükleri tanımsız lugatların inadına sığınırım kumsalını yitirmiş limanlara // ve ağrılı gecelerden geçer düşlerim dudağımda arazlı son baharlar ağlar oysa ki yörüngesini çoktan kaybetmiş öpüşler dudaklarım volkanik patlamalardan çatlar // haydi tut ellerimi suya şiirler yazalım ihanetlerin inadına özgürlüğe çiçeklerden taçlar yapalım kumsalda yaz boz oynayalım çocukça // ve susturalım rengini kaybetmiş ağıtları kirli şehirlerin izbe duvarlarını yıkalım usulca gök kuşağının altından birlikte geçip gel sevgiyle yeniden soyunalım aşka // oktavı düşük kelimeleri çıkaralım lugatımızdan sus sürülmüş dudaklarımız da ezber bozsun sevda ve düş artığı yarınlara yeni umutlar ekelim sandık lekeli mazimizi gömelim sunak taşlarına |
HER ZAMAN Kİ GÜZELLİĞİNDE ESERİN
Kutladım harika kalemini ve eserini
Gönlün abat olsun, huzurla dolsun tüm eserlerin ŞAH ESER ve benzersiz olsun
Şiirle kal, dostça kal, hoşça kal