Beyaz beyazkaraya bulanmışken sokağın kanı nasıl söz edeceksin beyazdır yaşamak değildir sade at alnında ak, bulutta renk nasıl diyeceksin babası şehit çocuğa görmüşse kefeni kireç beyazı olmuşsa annelerin yüzleri dağıtılmış, kazılmış yollar kara bürünmüşse geçit vermezse yollara ferman nasıl diyeceksin güzeldir beyaz bulanıp durdukça sular kapandıkça geniş geniş alınlar geniş geniş düşünceler beyaz beyaz perdeler hüzünle kapanırken bakıp da geceyi ağlayan kara seviyorum diyeceksin sevgilinin ak dişleri değin beyaz ve parlak beyaz düşler kurmak geçiyor usumdan bembeyaz bir ülkede beyaz beyaz atlarla beyaz hayatı seçen mutlu insanlar yaşar yapamıyorum işte düşlerimi ele geçirmeye çalıştıkça fincancı katırları dümdüz yürünmüyor yolda başkaları yalpalarken.. 02. 02. 2016 / Nazik Gülünay |