Tanrım!!! İlkel bir boşluk büyüyor içimde. Hiç’likle yürüyor aklım bir trenin rayları üstünde. Yanmakla tehdit etme beni. Samana karıştırıp yaktım beni. Küllerim taş gibi ağırdı. Ağrıdı… Bir masala iman ettim, Ellerim büyüdü Görecektin. Düşümde gelinlik giymiş bir İsa, Kan kusuyordu göğsünden. Omzumda karşıdan karşıya geçirirken elimden düştü. Bir masalda tetiği çektiler. Bu hikâyede ben öldüm. Tabutumun çivileri cebimde. Ayaklarıma batıyor dünya. Eşitsiz bir dünyada, Eşitleniyor acılarım. Çok bilinenli bir denklemle bölüyorum beni. Omurgalarımı ateşte yaktım. Aklımın gözleri kör oldu. Kızını kaybetmiş bir anneyi sevdim. İncecik düşlü piyanoları, Birde yüzünde yara iziyle bir mevsim. Kanla karışık ağlıyorum. Bir barbar gibi dilimi kesiyorum. İncinmesin diye kalbi Kalbin… Yangın fikrinde değil hep beyin hücrelerim. Onaramadım Tanrım Bir araya getiremedim. Ve bir kubbenin iç açıları, Eşit mi benim iç acılarıma. Y’ol diyordun, Yoluyordum saçımı, Başımı… Limon kokulu bir kadına aşık oluyordum. Limon kokuyordu ellerin, avuçların. Ben öperken…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İLKEL MANİFESTO şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İLKEL MANİFESTO şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
bir ara kardeşler vardı tijani babangida ve haruna babangida. ikisi de , haruna biraz daha ışık saçtı, iyi topçulardı. futbolun kemikli, siyah, ince bilekli yerinden kopup gelmişlerdi. benim tanzanyalı arkadaşlarım da iyi top oynarlardı. sizin mahlası görünce hep aklıma gelir ikisi. tabi anlatmak istediğim de burada, hep bir yerde, kaleye, istenilen yere iyi varıyor mısralarınız gerçekten. sevdayı bilemek değil, yıkamak önemli her defasında.