yakın zamanlara tutunma işi
bir şarkı söylediler
incecik bir kadın sesinden adıma yazılmış bir mektup bütün posta trenlerini dolaşıp durdu ilk önce ve hep aynı dilde, sonrası kayısı bahçelerinde dağ köylerinde ve beni hep yanlış adreslerde eylülde ve bindokuzyüzdoksanyedide biz zamanı böylece eskittim gökyüzünden yeşile kedilerden dilencilere bir iyilik usulca vuku buldu dağları, tepeleri aştı bir yol ağzında duruldu büyüdüm, eğildim renk değiştirdim şimdi pencerenin ardından bakma vakti etten, kandan ve hava kabarcıklarından yapılmış bir heykel gibi yollar kararıp aydınlanıyor küpe çiçekleri yaşamaya hevesli... sokak köpekleri hala masum bakıyor bir yerlere gidip gelmelerde en çok lokantalarda örneğin ve sinema salonlarında bu ne çok dudak, ne çok saç ne çok sahipsiz kelime var havada ve kahverengi gözlerin dokunup kaçan parmaklarında ateş şeker kokan kadınlardan geriye kalır "bir son bakış" boşluğu döver boyuna bütün ayakta durmalar yırtılır ansızın eylülden bir pazartesi çalınır kime ne... bütün pazartesilerin en güzelidir kime ne... en güzel pazartesimdir benim kime ne... bilemezler... unutmak! baş parmağı gibidir adamın |
unutmak!
baş parmağı gibidir adamın
burası epey felsefi
başparmak olmadan bir eli kaldır çöpe at...
unutmak ta öyle sizin için demek k,
çok çok beğendim