19:30
ölçeksiz bir haritada
dudaklarının yerini arıyorum yoksa nasıl öperim. dudaklarından, boynundan bir yığın yük yükle arsız cümlelere bıyık altından gülümse eve git sen saat 19:30 da ayaklarını uzat çingene bir çocuktan gül al çanta boyu kısacık çok flu bir hüzün ellerini boynuma dolamış birazdan yutkunacam bu şehri ayaklarım bilinçsizce gidecek sen boğazımda düğümleneceksin sosyal bir infial yaşıyacağım sonra kırmızı ışıkları boykot edeceğim. birde yokluğunu... aklım hala orda rehin burda rençber bir aile babası ellerinin marifetiyle övünür birde türküsü var ama siktiret. pynst. |
yalnızlığıma mahkum
serseri hayatımı bana hapsedip
bir kerecik öpsem
ölür müydük?
çok güzeldi
kutlarım