hey güneşhey güneş emin misin büyüdüğün yerden lâvların düştüğü yarları iyi belirledin mi sen bu dağların arkasında manzara hazin toprak kızgın yönünü şaşırmana hani dervişler, şeyhler, müritler, ağalar yurdu değildi her karış toprağı anaydı, yardı onun için canını veren insana mezar değildi bu vatan hey gitgide çoğalan büyüyen güneş öfkesini koynunda saklayan halk ipek mendili gibi yârin gelin ayakkabısının altına yazıyor o bastıkları kutsal yerin, Türkiye’n ateşi söndürülmezken, duran suyun duyuluyor haykırışı o saklı kapalı yerlerden taşıyor yüreğimize iki ayrı sulta yok edemiyor hedeflediğimiz yeri ki orada bölüşülür ekmek hey aydın kimliğinde dökülen kalıp ezdiğin bayrağın önünde eğil al da başına koy, öp utanma milli, millet demekten o kurtardı seni saltanatın tutsaklığından edinme yeni bağlar kelepçeler bellidir kimin kirli elinden karıştırılıp sokuldu beynine ülkeni dilim dilim böl ve.. okyanus ötesinden yönetil san ki, güneş doğuyor ülkeme kendi almadı eline silâhı kardeşin!.. 28. 12. 2015 / Nazik Gülünay |