değilsin hanidişimin kovuğunda değilsin hani çıkarıp atayım seni unutayım. bir roman olduk ikimiz başlığında aşk yazan okuduğunda düş kırıklığı, acı sonunu okumaya korkar insan hani çok uzaktasın yakın değilsin ulaşamayacağım yerlerde uçar kuşlar çiçekler gidemeyeceğim yüce yüce dağlarda başka ülkelere çekilmiş mavi gökyüzü sis bulut duman fırtınalar içinde eli çenesinde düşünen insan portresi çiziyorum etten kemikten bir dere kıyısına kursam çadırımı çekip gelsen araya uzun uzun zamanlar girmemiş çocuklar büyümemiş, dertler çekilmemiş ne ölen olmuş, ne acı çeken, ne de giden hiç bir şey olmamış gibi gülerek çöksen dizimin dibine yani gelsen bu romanı yeni baştan yazalım desen değilsin hani kurulu bir oyuncak ve hayat oldukça acımasız, katı!.. 20. 12. 2015 / Nazik Gülünay |