Can Uçumu…bilindik bir lisandan değil, dilin kendini kaybedişi. usumla oynaşan hayalin kösnüllüğü, aşka düşürüyor serseriliğimi. devingen iç karmaşıklığım imbiğinden sinsice silkiniyor dokunduğum ateşle çiftleşmişliğim… neşe ararken şunun şurasında, senden can uçumu uzaklıkta ekşiyor yüzü sözcüklerin, unutmabeni saksısında… dünyaya öfke, içime secde, düşüme sehpa kurulmuşum! kimi tapınır, kimi ölürüm; ölesiyelik belki de tebessüm yol ayrımlarında… sırtının hummasında, ılık rüzgarlar estirip, hınca hınç öpüşürüm ! tuzdan sararan yapraklarınla. kimseciklerin haberi olmaz! sevmek değil mi ki kabahatim, dudağından içtiğim… kim kimsesizliğine "yar" edinir, böylesi bir düşün koynunu. yerlere çalmamış mıyım dilimin tafrasını, ya kim diyebilir sen yoksun! varsın yok sansınlar canım… kıvrılıp mısraların kalbine, nasıl olsa sağarım, zamanın göğsüne serdiğini. nasılsa geri alırım kendimi… -ateşine taşıdığım az buz değil kapamalıyım şimdi gözlerimi- Hidayet DAL/Can Sokağı Lambaları |