1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1262
Okunma
kaç bıçaklık cezamızsın!
bitmeyen hasretlerin çetelesi,
say ki saçlarımızdaki ölü sayısı,
yitirmek üzereyiz cümlelerimizi,
küsünce içimizdeki şakayık,
gökten yıldızımızı da kaydırdık…
hastalıktan sayılmaz,
cümlelerimizi yitirmiş
sin…
bu ağrılı bir veda türküsü
ölçüsüz düşüncemiz
sin…
terk edilmiş,
bir şehir bakışların,
içimizdeki dikenlere düşen
sin…
sanki demirden de bakir,
öyle bir işkence yöntemi ki,
kök söktürenimiz
sin…
balın masalmış anladık.
baldıranınla gerçeğimiz
sin!...
hidayet dal/can sokağı lambaları
5.0
100% (3)