Parya…kaç bıçaklık cezamızsın! bitmeyen hasretlerin çetelesi, say ki saçlarımızdaki ölü sayısı, yitirmek üzereyiz cümlelerimizi, küsünce içimizdeki şakayık, gökten yıldızımızı da kaydırdık… hastalıktan sayılmaz, cümlelerimizi yitirmiş sin… bu ağrılı bir veda türküsü ölçüsüz düşüncemiz sin… terk edilmiş, bir şehir bakışların, içimizdeki dikenlere düşen sin… sanki demirden de bakir, öyle bir işkence yöntemi ki, kök söktürenimiz sin… balın masalmış anladık. baldıranınla gerçeğimiz sin!... hidayet dal/can sokağı lambaları |
Saygılarımla...