Düş'ümsevgilim, zihnine düş’ü kalbine cehennemi ben koydum birlikte yanacağımızı bile bile nasıl da soğudu mevsimler, gidişine yas/lanıp umursamadan... senden sonra; en çok kendime yalan söyledim en çok ben özledim göğsüne yas/lanıp kutsanmayı aşkla sen ise; hala öfkesini kusuyorsun vuslatın, şafaktan önceki karanlığında o şehrin minareleri gibi umursamaz ve dik duran inadınla martıların çığlığına karışan sesinle vedamızı okuyorsun... sude nur haylazca |