Kalkışma
dün!
taziye evi genzimde düğüm boğan hıçkırık mevsimlerden yas Eylül Ekim’e, Ekim Kasım’a öteleyen güneşi taş attıkça sen gül attım iklimine gülsem, açılacak mı gökyüzüm bıçağa teslim kalbimin ince zarı tek heceye biçare dil sustalı çocuktum, yön gösteren yıldızlara bıraktığımda bilgeliği söndürüverdiler istikbalimin ışığını kader aynasında gamlı gözlerim çam sakızı, çoban armağanı taştan duvarlara aşkın tınısı sağırsan kusur çizgi çektiğim yaşamak! alaycı bulutların içime bastırdığım yağmur tutup boğazından parçalamak kurdun değişmez doğası kurbanın yazgısı eğip boynumu geçince eşikten eşiğe içten dışa dıştan içe açılan sır kapısı ilmeği boynuma geçiren yüzsüz cellat tezgahta, peynir ekmek akıl yediren vicdanı yargıca bıraktım vazgeçtim benim olan haktan… yara dişil kudret eril çıplak ayakla yürünür ateş kiraz çiçekleri açmış saçlarımda çocukca heves masum zamanların görülen rüyası bir kuş konmuştu işaret parmağıma öpemeden, uçup gitti annemin duaları korudu o hain kurttan acı adını koyamadığım uyanış kahır desem hafif öldüren birşey inancın temelden sarsılması ruhun kalkışması, bedeni alt etmesi… Sude Nur Haylazca (Vaha Sahra) |
saçlarımda
çocukca heves
masum zamanların görülen rüyası
bir kuş konmuştu işaret parmağıma
öpemeden, uçup gitti
annemin duaları korudu o hain kurttan
acı
adını koyamadığım uyanış
kahır desem hafif
öldüren birşey
inancın temelden sarsılması
ruhun kalkışması, bedeni alt etmesi
Değerli şair şiirinizi okudum ve üzüldüm. Şeytanın şerrinden Yüce Rabbimize sığınalım ve O nun yardımını dileyelim. Şiir beni adeta sarstı. Her derdin ilacı Allah’a sığınmak ve O ndan yardım dilemektir. Herşeyin hayrımıza olması dileğimle hayırlı akşamlar diliyorum. Esen kalın..