dan! dan! dan!bir tokmak iniyor başıma dan! dan! dan! kolay değil bunun altından kalkmak geçmeye korkuyorum aklın ortasından köpürüyor bir nehir bir köprü yıkılıyor nereden geçeceğim iki ateş arasında ölmek işten bile değil kardeşimin eline silah vermiş dış güçler almamış elinden erk ateş etmiş kardeşe sıradan bir oyun değil ölüm yine kaldırılmamış ölü yerde boylu boyunca kurulu oyuncak adamlar mümkün mü ? yılanlara basmadan geçmek yoldan düşümde ısırgan baş ısırıyor aklın aynasından dan! dan! dan! dönüp arkasına ateş ediyor biri hani pırıl pırıl aydınlatıldığı sanılan elektirikli sönük kente inat mumlarımızı yakacaktık yahut bir kaç çıra gösterecekti tüttüğünü umudun dumanının küçük küçük evlerde tahta merdivenlerinden koşarak inecekti bir çocuk dan! dan! dan! silahlarınızı indirin.. 29. 11. 2015 / Nazik Gülünay |