Rüyalarımda çekilen cinayet fotoğraflarını sergilemek istiyorum,Artık beni avutmadığı gibi kargaların türküsü Pek kimseyi de avuttuğunu zannetmiyorum, Uygarlık adına sevinçlerimiz ertelenmiştir caddelerde, Denizin yakamozlarını veren ışık körelmiştir artık, Artık imdatları bırakıp kaçıp giden deli taylara, Rüyalarımda çekilen cinayet fotoğraflarını sergilemek istiyorum, Seni ve beni anlayamadığımız martılarla vurdular, Yoksa kim nereden bilecekti eşkıya hallerini yüreğimin, Ağzımın çukur haritasında dolaşan kervanlarda kılavuz değildi, Körlerin gözünden kargaları kaçıran sapan taşında ki taş. Korkmadık gökyüzünün yüreğimize kırlangıçlar uçurmasından, Ay bizim için yarıldı ikiye, ve güneş yapıştırıldı geceye, Adım serviler içinde taşlara yazılmak istendi bir zaman, Bir çömez oğlan peydahladı eylül, insan tarlasına düştü Zulmün radarlarına yakalandı gökyüzüne saldığımız kuşlar, Vuruldu dolunay kervanımız, kurudu ırmaklar, bir gözyaşı pınarında, Hüseyin yüreğimize, Kerbela oldu kabil soylu haydutlar Ah bir bilseniz hayattan azade, ne çok öldüğümü duvar diplerinde, Alaca bir karanlık içinde gezinen ürkek bir ceylan iken yüreğim, Mavi bir denize açılan beyaz yelkenliler geçer gözlerimden, Sevdiğim kız gelir aklıma, el sallar her gece penceresinden, Bahar devrilir, güz geçer sağanaklarıyla, fırtınalı günlerin tadilatı başlar içimde, Bir yama daha ekleriz çaresizlik üniformasına, biraz daha sıkarız maviyi dişlerimizde, Hüznü kundaklayan elleri çıkarırız, herkes sahiplenirken kendi ölülerine, Ölüm bir çocuk küskünlüğünde çeker toprağa henüz ulaşmamış filizlerini, Asude bir bahar bekliyoruz, oyuncaklarını kaybetmiş bir çocuğun gözlerinde, Saçlarıma dolaşan beyaz bulutlarda, zaman ölümü aşılar yüreğime, Bir çift güvercin havalanır yüreğimden, uzar mavi türkülerin boyu, Yalnızlık kurdelası takılır yakamıza, gökyüzüne paketlenir ölümcül kuşlar, Ağlamayı unutmuş yağmurlar dökülür gecenin en kirli mavisine, Turnalar bir göç mevsimine cemre düşer, ağlamayı unutmuş yağmurlardan sonra, Karanlığın artçıları çekilir servilerden, cam kırığı bir ay ıslatır suları, Yorgun adamlar dökülür, teneke günlüğü kentin hırgürlerinden evlerine, Kör bir usturayla tıraş edilir sohbet, evvel zaman içinde, develer adam içinde, Hantal gecenin faturası kesilir kargalara, kumpas altına alınır bir dervişin sakalı, Ve ellerimizden uçup gider, kafasını koparıp attığımız o minik serçeler… Rüyalarımda çekilen cinayet fotoğraflarını çizmek istiyorum tuvale, Bir balığın akvaryumda nasıl çıldırdığını, bir çığlığın korku dolu yılanlarını, ve bir akşamın beklenen yağmurlarını yağmadığını, bir çobanın yıldızlara çıktığını, Mercimek tanesinde beyinlerini arayan başsız, başsız insanları, Israrla adını taşlara yazmak isteyen deli dalgaları, Rüyalarımda gördüğüm cinayet fotoğraflarını, ÇİZMEK İSTİYORUM TUVALE… |
Mükemmeldi, yürekten kutlarım
Saygılar benden...