'hicazen'sus diyemem ki ölüm yanı sıra sokaklar, evlerde mermi izi şu ağlayan kadının memesindeydi küfür eden adamların ağzı sonra sırtında ikiye ait ne varsa birden yaşamayı öğrenememe talihsizliği bana kalırsa senin gözlerinin ağırlığı daha bir arabesk üzümlerini baldırlarından itibaren şarapsa kana kansa yağmura havale ediyorlar burada köpekler bile gizli havlar kendilerininmiş gibi uçmuyorlar da kuşlar iyidir diyorum, senin sevdiğin havalar asfalt, otobüs, cam, çanta, kırık bir ayna, boş ruj, ucu kırık kalem peygamber hadisini andırır çağ nasıl masum kalabilecekse artık çocuklar olabildiği kadar kirli aşmak değil karbon sınırını araklayacaklar düşlerini sesin daha bir güzel bağırası geliyor bu kuru gürültüye kirli minibüs koltukları, zil zurna korna inecek var yeryüzüne buğday tortusu ellerin ekmek mi ekmek, kuruyan çınar gölgesi gözlerin bal aşığı o sokaklardan sapan insanlar eksik mi eksik şehir burnuma gelen koku ateşten gömlek bu saatler yalnızlık akrep izinde muazzam bir kırılma magmaya mutluluk diye bir şey yoktur yavrum sesin diyorum, sesin, soluğundan soluğuma |