rüzgar tokatıyla çarpılınca pencere kapanır kapı. kilitlenirken kendi yükseğine aşağıya bırakıyor -düz kelimeleri- sis o sus bu alnı şansız… durmasak buralarda.
çıkmamış çivisini arıyordur dünyanın boş hâlâ bir kare duvarı beyaz duvarı… adına ne denildiğini iyi biliriz.
çok kez kandırıyor işte -tadı bozulan ömür- anlaşılıyordur… huydan şiir çıkmıyor. elden çok his getiren de alıcı bulmuyor… anlatılamıyordur.
yerleşik acılardan hep konuşan tek anneler dilektir benzememek. moda tabir söylense şuraya ‘diren kadın’ karşı modacılar da haykırsa ‘azınlıksın kadın’ evet desin ikisine de yine olmuyor… olmayacak.
dağıtıyor böyle böyle harfleri -aklın çocuğu- hatırla tarihli güzelim kalıcılar durmuyor dur’durul’muyordur.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Kuğu şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kuğu şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
salınırken tüm sularda, oldukça bütünüyle - * aç gözlere inat etmişliğinin kasdını sezinlememek h/içten değildi dolayısı ile tipik bir sevda ikliminin göreceliğine sadık kalaraktan öyle bunun da adına ben -isyan- diyeceğim...
hem nasıl ki hasretinden prangalar eskittim'in şairi, yüce (Ahmed Arif'in) dizeleri ile bir anda özdeş olan sana - firari güvercinlerin dahi su başlarında - olduğunun muştusunu vererekten_
bir benzerlik, görsel ve düşünsel, düşsel açılımlarla bir...
Zamanı çok kendine bırakmadıkça, hiç kapmaz kötü nefes..
Ve tutuklu hâle getirmez kendini..
Bâzen çok mudur hata az mıdır hata..deyip epey düşünüyorum.
Hata oysa, ne çoktur ne azdır hata en başta kapıdır.. Sonra penceresizlik deyi kulak tırmalamamalı desek de bâri biraz azaltılmalı .))
Biliyorum diyorum yâni kabahatimi.))
Ve buna rağmen bu gözlükleri çıkarmaya niyetim yok; her zaman her şey çiçekli, gözlerim hep öyleli..
Gayrısına ne yapılabilir ki.. İnansın ki insan, yorgunum .))
"dağıtıyor böyle böyle harfleri -aklın çocuğu- hatırla tarihli güzelim kalıcılar durmuyor dur’durul’muyordur"
hatırlamak mutlu edebiliyorsa o kazanılmış bir zafer değil, kazanılmış yerleşik bir tebessümdür. Harpte değiliz ki neticede. Niye hep öyle sandırıyorlar bilemiyorum, kaynayan çay ve ince belli muhabbet varken hem de.. Hiç anlamıyorum.
Hafızamı uyanık tutacak sözler söylüyorsun 'söyle' tabi... Devam kuğucuğum. .. Sonra diyorum analarını sevdiğim ve o anaların kızlarını sevdiğim işte...