Aynı Mezarda Mecburen
dönüp dolaşıp kendime geldim
oysa gölge olmanın mutluluğuyla güneş vurdukça değişen esintilere dalıp sabahı karşılamak istiyordum tabi o tat ve neşe yükünü almış değişken tutkulara dalmakla meşgul zorlama şarkıların yükseldiği bahçede ahengine karışıp bir yaprağın bir daha mesut olmak mümkün değil ama canım ne kadar sıkılıyor anlatamam farz edin toprağın üstünü bulut sarmış bir sıkıntı ki yağdı yağacak sonra kurak düşler sokağından sokulan ani bir umut hamlesiyle yıkılıyorsun hayal oluyor esnemek bütün bunlar topluca bir intihar en küçük detaya saklanıp savrulduğunda çoğalan sevgiye şaşırıyorsun ne rengi değişiyor dünyanın ne renksizliği iyi ve kötü aynı mezarda mecburen demek rastlantı değilmiş olan biten yaptıklarıyla kırgın ölülerin uzattığı taze bir sesle yankılanıyordu evren hazır olun hazır olun sönmeye lütfen. |