Son Komparsita
Yalnızlık
gizli aşığın kara sevdalın tek yastıklı yatağının ’ matemi ’ olmuştur atık ne onsuz yaşayabilirsin ne de terk edebilirsin her gece olduğu gibi bu gece son der yemini bozarsın yarın gece bir yemin daha bozar bir gece daha son dersin ellerinden tutup içeri alırsın aşığını kendine yenilirsin her defasında susarsın bıkıp usanmadan alışkanlığın olur geceye gelinlik gibi giydirirsin başında ne duvağı vardır ne de ellerinde çiçekleri bir başına kaldığında perdelerini çekersin pencerenin bir mum yakar aynı heyecanla kendini hazırlar kollarına bırakırsın sorgusuzca susamış bedenini... gözlerinde ki bekleyiş sona erer yüreğinde düne ait sancıların duyguların fırtınaya tutulmuş gibi savrulur seninle birlikte yakala yakalayabilirsen... gece son komparsitayı çalmaya başladığında unuttum dediğin ne varsa sıraya girer yalnızlığının zifaf odasında geçmişin gibi tül perdelerinin ardına saklansan da dilinin ucundan dökülenleri saklayamaz keşkelerin her gece misafirin olur. dudaklarınla sevişen sigaran gibi yalnızlığın gibi tutkusuz tutuksuz yaşanmaz demiştin yaaa gözlerimin içine baka baka oysa ki! sen tutkunun tutukluğun ne olduğunu ruhuma misafir olup bende gör bende yaşa ayakların yerden kesildiğinde pelesenk olmuş kelimelerini bir kenara bırak kendinle yüzleş yüzleş diyorum sanrısız sahi sen yalnızlığın en güzel yanı nedir bilir misin... . . . katilinin koynunda sabahlarsın her gece istesen de istemesen de... |
Ömrünüze bereket Mesut bey.Her zaman dostlukla.