Vivaldinin KonçertosuŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Aklımda ki deli sorular anlamı yitirmeye başladı
Nedir bu düzeni terbiye etme telaşı.... Toprak kokusunun sindiği bu sokaklarda İlk önce adının ilk harfinden öpüyorum sonra Gözlerinin bebeğinden İzi kalır diye korkuyorum dudaklarımın Kundaklıyorum sokakta kaçışan iskarpinsiz korkuları ‘ İskarpini olsa neye yarar ölüler iskarpin giymezler ki! ‘ Dün gece neredeydiniz? Görmediniz Geçti boyası eskimiş üstelik yorgun Bu gece yine geçecek on kırk beş treni arkasına bakmadan. Mendil sallayacağım, belki yarın akşam da sallarım Salla itaatsiz ellerim belki babam gelir Sahi ne zaman ölmüştü babam. Ne zaman babamın iskarpinlerini kapının önüne koydular da Büyüdüm... Büyüdüm... Büyüdükçe ben... Kendimden uzaklaşır oldum. ’Bir adı olmalı, bir anlamı olmalı düşündükçe... Düşüyorum sokağın soğuk kaldırımlarına Kulaklarımın örsünde nasırlaşmış acılarımı, geçmişimi dövüyorum.’ Sakın deneme acı benim... Kavgan... Kavgam benim... Bir elimde mendil yaramın üstüne bastığım Diğerinde hala yanan meşalenin karanlığı Kâğıttan yapılmış evlere ateş düşüyor Düştükçe ateş aydınlatıyor geceyi Seyrediyorum sessizliği ’ Adel’in ’ siyah gözlerinden Belki Belki onlar da seyrediyordur. Camı perdesi olmayan Kapıları renkli evlerin oturduğu sokağı Sokak çalgıcıları sırtlamış Biri uzun boylu diğeri kambur Çalan çalana Vivaldinin konçertosunu Çalmayı bilmem notasız Kemanımın akordu bozuk, bozuk keman daha güzel çalar diyordu köşedeki meyhanenin müptela çingenesi. Gün doğmadan çalmışlar masasından onun da hayallerini zenneler Duymuş sabah haberlerinde Benim gibi... |