olurunamaksadını aşıyor gülüşün dibi görünmüyor kelimelerin sen bir rüzgar evi, ben uyku penceresi kendimi beklemeye gidiyorum sana gecikme ağzında küfürden koparılmış bir parça bu yüzler hangi savaş kaçkını yeter mi sanıyorsun sarılmamız ısıtmak için bunca adamı balından kan damlarken zamanın ışığımdan az evvel bi gökyüzü geçmişken yorduğu kadar yorulmuşken dünya rüzgarı üfleyerek geçiyor perde gecemize içimiz diken bahçeleri , oturduğumuz sular bulandı çoktan, ekmeğimiz kavgaya doğrandı sen yine de yaz duvarını kendi renginle, benimkini oluruna bırak |
ellerim rüzgar evi,
ellerin gitmiş.