Tırtar / Sevmekkına kokulu saçları, belik belik örülü, etli-canlı dudakları gülpembe yanakları güllü gözlerinin karası kara, akı ak, güleç hem de ela gözlü, gamzeli, başak benizli, berrak ay-yüzlü “dağlar kızı reyhan alem sana heyran endamın ezeli dünyalar güzeli reyhan reyhan” ne kızlar gelin oldu, gönüllerden ırağa ne ağıtlar yakıldı boynu bükük gelin olanlara kim bilir kimbilir ne eski sevdalar yenik düştü zamana sahi neydi sevda “evlerinin önü zerdali dalı pencereden gördüm kınalı eli benim sevdiceğim ireyhan dali sensiz lokmaları yiyemez oldum” neydi sevda; erken açmasını umduğun tomurcuk dünyaya gelenlerin küçüklüğü, körpeliği hatta, hayata pırıl pırıl bakan çocuk ya da yoldan geçmesini beklediğin bir ayak sesi “evlerinin önü yoldur yolun sonu karakoldur kurban olam sarı gelin gel testini buradan doldur” sevda çoğu zaman kavuşamamaktı, doyamamak hasrete kanmamak kavuşmayı arzulamamaktı kendini onlu dualarda bulmak mutlu olduğundan mutlanmaktı “al fadimem bal fadimem yanakları gül fadimem uyan uyan sabah oldunamazını kıl fadimem” |