Avuç içi üşümüşlüğümŞiirin hikayesini görmek için tıklayın şarap dilime düşen ikrar
ey aşk! esirgeyenim de bağışlayanım da sen ol! sude nur haylazca gülüşün; dudaklarıma sığınan gül kurusu ayrılık sen; kandan inşaa bir ülkenin ortasında dağlara sırtı dönük... ben; ardında bıraktığın zirvelerde masmavi göğe üşüşen bakışlarımda acılarından kopan tufan gel gitlerin aramızda sudan duvar! avuçlarımda birikmiş üsümüşlük; geri çevirdiğin vuslat ah! ben sana düşen karanlık ay vurmaz surlarımıza artık şarap dilime düşen ikrar kızıp vicdansızlığına dolu dolu devridiğim kadehlerde yıkamak istedikçe içimden seni zor! kafanfillerin ezildiği bu asra sığmıyor yas/ım yokluğunun tesellisi midir dividinle döktüğün yaralı imgelerin eylüllün uğursuzluğunu taşıyorum göğ(s)ümde yalın ayak gezen hayaline küs korkuyordum cennetinden gelemedim... vedayı çalıp dudaklarıma dokunamadım yarım kalmış gülüşüne öpsem; boynu bükük asi bakışlarından hüzün asılı kirpiklerinden ölecektik! uzun soluklu olmalıydı cehennemin içimde! hasretimin üstünü ört ateşten imgelerinle üşüyor sevdam! ört üzerini yarım kalmışlğın avuç içi yazgınla sil, akıtığım gözyaşlarını ey aşk, esirgenim de bağışlayanım da sen ol! sude nur haylazca 17 ekim 2015 |
Denizin enginlerine çıkası mevsimleri varmış; nerden bileyim?
Bu şiir de engin mi, engin...
Çok saygımla.