düşündüğümde seni, savaşı baştan kaybetmiş bir diktatör oluyorum kamikazeler düşürüyorum kan kuyularına vinçlerle çekiyorlar toprağından en alt kademenin, üzerinde izmarit çiğnenesi toprağı başım, otları saçlarım masal anlatmıyorum
içim dur, dur be şimdi içine sığınacak zaman mı, konuşalım biraz sanıyorsun ki tamiri var kalplerin istediğin kadar paralel ol güzelliğe başı olmayan bir kedi olduğumu unutuyorsun başımı köpeklerin kucağında buluyorum severken öldürdüklerini düşünme, acınası bir haldeyiz aynı yatağın içinde tek çorap kalmayı sevdiğin delikli sepetteki iç çamaşırlarından belli lejyoner dilin damağın, biraz da parçadan bulut oramdan başka bir şey olmadığına iman etmeliydin oysa
saçlarım diyordum kömürlüğün tavanına çarpıp kanayınca başım, saçlarım ortadan ikiye ayrılır insan üzülünce bülbülü anmanın itirafıdır kalbimin talaşı saçlarım plastik bir aşkın üzerine yığılıyor sevmiyor kimse saçlarımı gıdıklanmıyorum da artık bunları tek dille anlatıyorum
bana bakma, al eline en keskin tıraş bıçağını yırt eteğindeki somut ahlakı iyiliğin ağıdını yazmamış olabilirler halkevi çocuğunun gözlerindeki mavi ışık ben mavi gömlekli adam, beni gömleğimden tanırlar gömleğimden şimdi gökyüzü kanımı dondurur bir balık eksik deniz
kadın mı olursun, ana mı, kime çeker gençekimin pürüzsüz bırakmamalı yine de alnını gülgüzeli bin odalı sarayın çirkin hizmetçisi soyunmadan yıkanır fakir utançlar doktorasını da almış gider yavşak bir umut bunlardan sana ne dilimden, itirafımdan ve ağıdımdan erkeği olduğum ruhun acısından
yaramıyor jazz’lı art bir duhan kadar soloya şeffaf bir orospunun lüzumu olduğu göğüs düğmesi kadar güzel olsaydın periyodik cetveli baştan yazardık ortanın ikisinden hal aşkojen olurdu meşhur bir dağınıklığı saçlarının kaosun rahminden çıkardı mülteci urlar ikram olunurdum ben ölü bir sinek, sen otoyol da fare buna da el kaldırıp değiştirseydik aşkstop olarak
kimliğimi süründürmüyorum boğazım asi bir ırmağın söylenceleri, sessizce dağılabilirler onlar için savaşlarım onlar için yaralanışım onlar için kabullenişlerim aynı harfle ismi başlayan iki kadın ellerimden tutarken yanağımı görünce dudaklarını yalıyorlar ben aynı dili konuşmayan melun bir karanlığım son kere gülmek gümüşten bir top olup tıkanıyor boğazından insanın
bugün sana kızmıyorum alakasız olduğunu da biliyorum, zavallı bir fare ölü olup gömülmekten korkuyorsun çok sevdiğin yere kurduğun hayallere üzülüyorsun, sertleşmiş penisler bile bu kadar çekemezdi seni kolaycı sözlerin ele geçirildiği yerde
daha önceden uyarmalıydım kendimi asla bir ip kadar kolay bağlanamayacağını ellerin insan olmanın ağzı aynı delikten daha kindar usta ellerinizle efendim, hırslı bir o kadar da ricalara layık küçük peygamberlerinizle tanrılarınıza sövmenizi izleyebilirim
Allah’ım sormadan edemiyorum yazık değil mi şu ebenin de gözlerine beni duyuyorsun da aldırmıyor musun orada olduğunu biliyorum, işte nereye dönsem orada kendimden çekiliyorum aşkları da put etmişler yıkıp gidiyorum
bayan, siz ellerinizi öldürmek için kaldırıyorsunuz
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
'aldırma geçmemeli' şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
'aldırma geçmemeli' şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.