Boyumuzu Aşar Sevginiz
vazgeçemeyeceğimiz bir ana geldik
aklımız durur gibi oldu bütün gürültüleri ile konakladık sabaha hani hisler içinizden geçer bir harf daha söylemeye takatiniz yetmez ya beyazlar karışır birbirine uyaracak olursunuz karşıdan susup dinlersiniz kusurlarıyla dönüp duran geceyi içimizin öfkesiyle konuşan çaresizleriz öyle ki boyumuzu aşar sevginiz dokunmak istesek yaz yağmurlarının göğünde aydınlığı dinleriz biz gelmeyecek istenilen ne varsa acıyan sevgi artık yalandır yanı başımızda duran küllerin her şeyi bölen sevinçleri dudak dudağa dans eden ve omuzlarından aşağı duyabilen aşklar yorulur tanrının ayaklarında çiçeklere su verip biten değil kızaran ölülerin kirlendiği ve bitince her şeyi unutup ağırlıklarından kurtulan kuşlar yerin tedirginliğiyle yalvarıyordu hayata madem burası bizim son bahçemiz nehirler öpsün kanatlarımızdan günlere yol aldık yalnız hiçbir şey ve her şey son kardeş kan ağzıyla acılarını kusan büyük dağların gölgesiyle yüzleştik baharların gürültüsü kalbimizde kaldı. |