Gar’da keşke hiç durmasa şu tren, basıp gitse raylardan süzüle süzüle ne yani keyfini benim için mi bozacak seferler beğen seferlerden bir sefer, terminal dibi uykulu yaşlı bir adam banknot diler verir misin ellerini usulca, ellerini bilmem ama yüreğin ıpıslak gidip uzaklaşmak ister buralardan yüreğine değenek adamlar aramasın gözlerin gözlerinden ılık bir su akar, kan deriz biz ona izini bırakır da gecikirsin otobüse tam da ortasından binemezsin, cam köşesi sana ait on yedi numara ne suçu var camda yüzünün izi kalmışların biletin kadar kederli değil marlboro kardeş yedi tanesinden bir ücret çıkarmışlar sana yetmiyor alıp başını gitmek için uzaklara uzaklarda dostta bulamazsın, yoktur uzaklarda bir niyazi adımı bilmesen olurdu, şu bozkırın dili hep dertli
bir orman şu içim çamlarımın dibinde köylü bir kadın eli uzanıp deşiyor bağrımı, en güzel mantar orada uyanınca usulca soyunursun sonra nefesine hançer batar da ıhlamur ümidi çocuk, ümit abla olmuşsun ya çakallar arasında geç kalmışındır kartpostal atmaya dağlar senindir, dağlar herkesin suçum mudur bozkırıma ektiğim ümit oluşun ümit abla diyorlar sana, ümit abla bir lokomotif kadar yakın olamadan aşka
şimdi anne karnı üzerine uzanır, hastadır, ağlak, sofrabezi örtüşü ayakları uyruğunda insan, sır değil acımız inan ne öpüşler kaldı dünden, geriye bağıranların hepsi ahmak esir alınmış yarın olmasın diye şimdinin isyanı nasılsa bırakırlar, tuzlu bir yemek gibi kalırsın ortada ağzında süt yanığıdır o hüzünlü yaşamak bela üzre bela, nakış mı dokur tenine ağıtlar şen poşetler rüzgarın oyuncağıdır, uçurtmalar, balonlar kıyma ellerine şimdi, şakırt tutuşan geceyi
aldanma! herkes de kendine alıyor sözün güzelini benim göğsüm de iri bir tuz yağım da var şırınga çekimli yerinden ederlerse dağları görürsün şerefli bir cadde çiçeği aldanırsın, çiçek olamaz herkes kaldırım kenarında bir ot olsa bari başka dağların nehirlerine düşse elime doğru, ellerime, ellerinden ne kadar çok ellerin var senin bir gün fatiha okur, bir gün yumurta soyar, bir gün geceye ortak olur soyar bluzunu tam da ince bir karın hizasında buluta laf olmaz kırmızı öfkeyle saçların yalpalandığında dağlar ki en iri acılar saklar bağrında tütmesi koymaz sonra sen sonra çekip gidersin dağların ardından bir yere gidersin, bir yer ki kumu olmaz şen kahkahaları sisleri böler de insan müstehzi titrer kuytularında drama
ne çok söz varmış keskin bir bıçağın parmağıma ilk dokunuşu başında k sonunda küçük a daha sonunda daha küçük bir n bunları matematik bile anlatamaz insanlığa ben çekip giderken daha yaslı da olamam gider trenler, seferler bile ıskata önündeki mukaveleyi gülümseyen iki dudak imzalayıp da mutlu olunca ellerini bir daha bari benim için dokundurma
ama ellerin diyorum bariyerim, ağırlar, kaldıramıyorum, zoruma da gidiyor alıp sevemiyorum kızma artık kumumda elleri olmayanın ellerin diyorum içime sarılmış üç bacaklı kedi hanımın dilinden öpüp hiç diyorum
fışkırırsa hayret, şu candan şüheda sevilmek değmez bayan, size adamca
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
'kiss-off' şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
'kiss-off' şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.