"bizim seninle, yüzlerce resmimiz var biliyor musun?
bilmiyorsun!"
I
(mum ışığını aratmayan gözleri vardı ben onun loş bakışlarını sevdim ayrıntılardan uzak sofralarda)
bazen o asortik kafeye gidip, hani beni eskiden götürdüğün İki kahve söylüyorum bir de sigara yakıyorum çakmak sesinin anısına hayalin geliyor tıpış tıpış muhabet koyu kahve kıvamında, yalanların o biçim biri diğerini tutmuyor ters eşleşmiş çoraplar gibi gülüşlerin pokerden kazanılmış sanki .. bol keseden havada uçuşuyor hani bilmem kaç suratsız maskelenir tutabilse.. kahve bitiyor kalkıyorum hayalin -bir hesabı ödeyemiyor anla işte- tıpkı senin bir vicdansızlığın hesabını ödeyemeyişin gibi ne kadar benziyorsunuz birbirinize
II
anlatamazsın bir kadın sevmekten nasıl vazgeçer anlamak için begonyaların kurumalı saksıda ellerin sonra
anlatamazsın gözlerinde yaş huzmeleri, yutkunur kirpiklerin içine ağlamalar mevsimisi(n)dir anlamak için lokmalar ölmeli sofrada bir kadın sevmekten nasıl vazgeçer -aç kalbine-
anlatamazsın bir kadın sevmekten nasıl vazgeçer ruhunu kilitlemeyi unutmuş gibi dönüp, dönüp paspasın altında şefkat ararken anlamak için saçların beyazlamalı bir anda -baban giderken- pelüş bir oyuncağa sarılıp -tok gururla-
anlatamazsın anason kokan masalarda hiçbir kahkahaya dudağında küçük düşme korkusu söyle bir kadın sevmekten nasıl vazgeçer -söndürüp çocuk nefesiyle -kalbindeki o kutsal mumu-
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
kutsal bir şeylerden bahsetmiştim oysa şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
kutsal bir şeylerden bahsetmiştim oysa şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
"... bazen o asortik kafeye gidip, hani beni eskiden götürdüğün İki kahve söylüyorum bir de sigara yakıyorum çakmak sesinin anısına hayalin geliyor tıpış tıpış muhabet koyu kahve kıvamında, yalanların o biçim biri diğerini tutmuyor ters eşleşmiş çoraplar gibi gülüşlerin pokerden kazanılmış sanki .. bol keseden havada uçuşuyor hani bilmem kaç suratsız maskelenir tutabilse.. kahve bitiyor kalkıyorum hayalin -bir hesabı ödeyemiyor anla işte- tıpkı senin bir vicdansızlığın hesabını ödeyemeyişin gibi ne kadar benziyorsunuz birbirinize..."
En çok da yalan dokunuyor insana...:((( telâfisi de olamıyor sevmekten vazgeçiliveriyor bağrına taşı basarak işte...
Bir düş seremonisi, belki biraz acı ama biliyorum ki gerçek. Şimdi acınızı da alıp tersine yorumlamak geliyor içimden. Bir adam nasıl olur da sevmekten vazgeçer. Ama bunu yaparsam şimdi sanırım çok bencilce konuşmuş olurum. O zaman ne güzel kokar begonyalar, ne de kahvenin tadı kalır dudaklarımızda. O yüzden sessizce mevsimleri izlemeliyiz, kirpiklerimizi serbest bırakarak, herhangi bir serbest düşüş deneyi ile o'nun hayalini canlandırmalıyız. Anahtar hala paspasın altında değil mi, hoş geldiniz yazan ve hiçbir zaman ayağımızı silmek için (paspas kirlenmesin diye) çaba göstermediğimiz. Sadece şunu biliyorum, hani belki de yanlış düşünüyorumdur, eğer bir kadın sevmekten vazgeçmişse eğer, bütün dünyayı karşısına almaktan asla çekinmez ve bir kadın; bir adamdan gitmişse eğer (yani işler o raddeye gelmişse), adam kadın için ölmüş demektir.