Rötariçimin hicaz makamı çok içiyor şu sigarayı rast perdeden öksürmek sorun değil de ne zaman bir nakarat tekrarlamaya kalksam üç oktavlık tıkanıp kalıyor akşam şarkıları bir gül tutamadan ellerim sararıyor gel artık diyorum, bekliyorum buselik makamı ağzımda ölmek üzere bakışımın karanlığı tipiye yakalanmış gözetleme kulem görecek şeyi kalmamış hayatın derken sigaramın ucundaki ışık hala musikiden bahsediyor çok eskiden kurulan düşlere aynı şarkılar söylenirmiş dünya o vakitler bildiğin çocuk yeniden yeniden dizleri kanasa da sevinçler hep şuracıkta paslanmamış, kıyameti koparmamış gönül sevmeler bile bir başkaymış üstü örtülü ama çırılçıplak bir saniyelik göz göze gelmek gün ışığının asırlık misafirliği uykuların can vermesi binbir gece masallarına leylanın mecnunun imkansıza aldırmadan yoldaş gibi odana sokağına doluşması ne güzelmiş sevdadan ağlamak mektupların gizinde bir ismi sayıklamak o zamanlar bilir miydik uyanmaya korkulan sabahlar biriktireceğimizi toprak kaç ölüye kanat sesi dinleteceğini bilir miydi balkondaki begonyalar birazdan gözlerini yumacağını badem ağaçları taşayamayacağı düşlerden erken solacağını kardelenler beyazı yutmuş bir gülüş gibi kalacağını nikotin bayram yaptı ciğerlerimde miş’li zaman izmarit dolu yorulan bir rüzgarın genzinde kalan son ıslığı üfürmesi gibi usul usul ölüyor nağmeler gecenin bir vakti hafif kanamalıyım dalgınım üstelik sen de yoksun diyorum ki sevgili hiç gelmeyen sevgili dede efendiden kalma kürdili hicazkar bu yaralar yaralarım diyorum ey sevgili dudaklarından ötenazi haketmiyor mu rüzgâr susuyor ruhumda huysuzluk... |
Bırak bayram etsin ciğerlerimiz belki bir gün bir yerlerde yine ümitleniriz.
Şahaneydi şiirin...canım.