Mezarlarını Güldüreceğiz Ayın
dikkat sağanak var
içimizin nöbetini dertleşerek çözeceğiz kulak kabartan gecenin avazından sonra mezarlarını güldüreceğiz ayın zürafanın ölü doğurduğu yavruya doğru sonra bir çelenk merasimi sesim duygu bulutlarıyla önünüze düştüğünde ilkel şoklarla uyarın dibini denizlerin balıklar şarkı söylesin uğrağı ayrılıklara bütün kalplerin bir arada oluğu dolgulu rüya sokağın ortasında ışıltılı güvercin yada yarasa olun çabuk dönen yaralarımızın içine soluk veren ayarsız gün batımlarının dirilttiği aciz kuruntular serinliği lafını karıştırıyor dinmeyen ruha ebedi azizler yatağını gıcırdatarak doluyor dile artık çaresizliğin son katındayız ki her yerinden fire veren açmaz sizi dudaklarından öpüyor ne söylense caiz ilelebet dinmeyen o küçük sevgilerin çocuk bakışlarına dalıp yalvarıyoruz rızaya dönüp dolaşıp aynı yerde olmanın karıncası kararını yağdırıyor sonsuz geceye. |