bir circumstance öyküsü insan duvara dayayınca başını aklına geliyor en son ne zaman boyandığını ıslak, hafif nemlice saçlarını kireçli bir ağaca yaslar gibi pütür aylar çıkıp, yokluğunda boynuna sokak isimleri asılır geceleri denizin siyahıdır sonu gelmez gölgeler uzarken başka bir kuytu bulur yığılırız uzaklarda bir gemi ışığının sönüklüğüdür gözlerindeki iman
daha yakın olunca muzaffer bir pankart gibi ellerinde yalnızlığın muma çevirdiği insanlar bir o kadar da yalnız iki binler ışığın istenmez haline ulaştığı imzalı bir fotoğrafı gibi hiçbir çirkin, itiraf edemez güzel olamayacağını oysa iyi bilir fotoğrafçılar öpülmemiş yer bırakmaz son rötüşlerde
bunlar diri bir iblisin oyunudur piyesin en kısa sözünü söyleyip, sahneden çıkacak oyuncu kadar üzgün kayıp bir oğlanı arayan dünün entrikası yarın belki olmayabilir de nefes alamayanlarımız da iyi bilir ellerimiz ne kadar yıkasak nafile alnımızın ortasında açar çiçeğini kin gülü
şimdi sen ne güzelsin söylediklerinin yarısında kaldım bunları geçilmez görüyorum tezgahın üzerinde kırmızı bir yalan üzerine kaç yumurta kırıldığında affederler bizi kaç kalbin izi vardır biraz tereddüt dönüştürüldüğünde toksinlerin bir sebebi senin olmadığın bıçağın kesmeyişi büzüşüp ömrüne sızlanan delikanlı uzatmalı olmasaydı bu öykünün bitişi
geriye kalan terleri çalan davranış bilimi herkesin anlayabileceği kadar süslüyor milli ilişkisini ormanın içinde uygun bir ağaç gövdesi soyun, soyunun - yeteri kadar uyuşmadan mozaiği kapladığında gerekli parçalar ihanetin kanallarında okşanan bir fikir gibi insan, zorla hayallerivücutlarındankesilipatılırbirçöptenekesine
gazetenin olmadık sayfasına karıştı dölü akşamın sıcak bir teğet çizdi yosun kokusu hiç farkına varmayıp tehditle insan teniyle hazır ölülerin güzel koktuğu toprağa değerken ayağında şelale hırçınlığı taşır mavi bir damar
yine de korkuyorsun şiddet tükendiğinde sapanlara sıçan bir karga devrimlere inanır peygamber sabrı taşır kanatları ne kadar küçük de olsa ve kısa da yazılsa her bir son tüm palavralar bir yana hiçbir şeyi olmayanların göğsündeki ateşe benzer sarılmak bir dağa
bir circumstance öyküsü diyorum güzel rol yapamıyorlar şaşırtıcı değil. bozuk para olabilirim canan da artık hiç güzel değil çay buz tabanlarım gibi
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
'circumstance öyküsü' şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
'circumstance öyküsü' şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.