MASAL MI EV TATİLİ..
Ev tatilinde masal
Saçlarının ucuna kadar yolculuğunda Bekliyeğim bir ömür gözlerinin istasyonunda Adımı sayıklıyor pencereden geçen gökyüzünden prens saklandığı masal la fonten Masal öpüyor ağzımızı koca yanaklı bir dev koca ağızlı küp içinde saklıyor çocukları Zil çaldı Ders bitti çocuklar Ayrılma zamanı Oh yaşasın ! Tatil evleri bodrum katında Kalın kafalı bir deniz kıyısında olsa Ne ala Nane kokulu bir bahçe Topu topu göreceği deniz Gökyüzü Bahçe arka bahçede balkon on numara Her sabah geç kalmaktan şiş gözler Ara sıra yakan faşist bir güneş Saçlarımdan okşar yaşlı rüzgar Kralım emrinize amede Tas tarak deniz ara sıra internette sörf yapmak hesapsızca Akşam yemeğini düşünüyorum dev gibi sabahlar dert değil Durak adresi bilinmeyen konaklama da tatil Gözlerinin şehrin deyim.. Taze kanlarda dolaşıyor kargalar El dememiş bulutlardan koparıyor henüz koruk Acıyla karmış sevinci yer sofrasına bağdaş kurup oturuyorum Serçeler didikliyor ekmek ufaklarının kırıntılarını karıncalar alıp götürüyor sevgiden son kalanları Dökmüş varını yoğunu ne varsa bir çul bir çaput Neye yarar ki örtünsem göğü üstüme gece gündüz bukelemun gibi renk değiştiriyor Ey kalbimin sultanı mavi Güneşi öpen dudakların geceye sevdalı Çık dalıp dalıp gittiğin denizlerden Kapında beklettin beni yıllar yılı Sarmaşıklar küçük kalpler bırakır dolandıkları yere iz Dünyanın gelen gidenine verdiği yok taviz Ve yine bir sabah düşmüş kırlangıç yuvasına Yine ceketi post gibi yere sermiş acılar Merhaba günaydın taze gün güneş Güneşle toprak toprak buluşmuş Şu karşı kayalıklarda aşk Yosun tutmuş yıllardır yaşlanarak Kurumuş otlar yaşlı çınar ağacı Tek başına yamaçlarda ahlat Beklemekle geçiyor ömrü bir çift sevgiliyi Kalmadı gücüm kuvvetim kalmadı Dizlerine kapanmış gece yıldızların Mevsimsiz bir sarmaşıktı Pencerede açan gülümsüyorsun hiç tanımadığın birine Neden bunca değişen mevsimler Neden gidiyor aklımdan bildiklerim Tanıdık bir yüz bir resim siliniyor ikindi güneşinde Esrik delişmen dakikalar ne uzun Sırf bu yüzden Belkide kaçıp gitmek istiyorum Yadellerden Yasemenler kırlangıçlar göç ekmekte iklimlerden Bir şarkının nakaratında sol majör bir arya gecenin kristal sessizliğinde Doluyor ruh aleminde ve sabahı bekliyorlar geceler Ben sana benziyorum en fazla bir kemanın o eşsiz tınısında tutmuşum yürüyorum yokuşa değilde Değil işte avutmaz ne gece ne gündüz omuzlarında kısa etekli baharlar Dağlar yeşil giyinmiş ovalarda toprak Kum çırılçıplak ayaklar altında sayıkladım mı hiç bilmiyorum Hiç bir şey Hiç bir şey Hiç bir düşünce Hiçlik denizinde boğuluyor Hiç bir şeyle söz vermişcesine Gece kıvrımlarında kızak çekiyor zaman Irmaklar bitince dökülür denize Kimsesiz bir çocuk Sen ve ben kalırız Cebimizde üç beş sabahçı Yağmurun bıraktığı iz gözlerimizde Yavaş yavaş sokulur hüzün bulutları Gölgesinde mola verdiğimiz bir avlu Avuçlarımıza düşer yalnızlık Kadermişcesine soytarı bir palyaçoyum Günün geceye kavuştuğu yer de Seneler seneler önce resimler Gelir geçer uzak iklimlerin penceresinde.. Ve.. Dudak bükülmüş kırık bir çerçeve içerisinde Ay nüksünü yitirdi dev bir bilmece içerisinde Gel görki isli bir akşam Ansızın ansızın gözler yitirdi mendillerini.. Masalım aşkın kör dövüşcüsü don kişot Ben kül kedisi cinderralla Artık yaz geldi.. Gidelim Köşe başında Beyaz ay Beyaz atlı prens Fettiye de ölü deniz ölmüş mü gerçekten.. Başka bir yer yokmu sözleştiğimiz Birde gecelerden sonra doğan güneş!! Nurten Ak Aygen 10.07.2015 |
kaliteli bir şiir okudum
her zaman ki tadında ve güzelliğindeydi
yüreğinize sağlık
kaleminiz daim olsun