DİN VE LAİKLİK (32)
DİN VE LAİKLİK (32)
Hayatta en hakiki mürşit ilimdir fendir. Bilimle uyuşmayan inançla da uyuşmaz. Bu, Atatürk’ten halka verilmiş bir hedeftir. İslam akıl dinidir hurafeye danışmaz. Masal ve hurafenin olmaz hiç yeri dinde. Kuran yaşanmalıdır bilmek gerek en önde. Doğru söze ne denir hele de böyle günde. Bilmeyenler konuşur bilenlerse konuşmaz. Piyasada dolaşan o kadar çok kitap var. Bir bilgi kirliliği anlatılır masallar. Pozitif bilimleri kutsal kitap doğrular. Doğru olanı budur hakka karşı durulmaz. Dini argümanları siyaset bırakmalı. Siyaset siyasetin diliyle yapılmalı. İşte tarife uyan bu laiklik olmalı. Laik demokraside uyum ahenk bozulmaz. Siyasi arenada din inanç eylemiyle. Meclis deki kürsüden dinsellik söylemiyle. Ülke sorunları da dünya gerçekleriyle. Bu tür ifadelerle bir çözüme kavuşmaz. Dinsel yapılar olmuş kocaman rant kapısı. İkametleri var ki; kale gibi yapısı. Birbirini sevmezler ayrı yaşar hepisi. Devasa servetleri ne kadardır bilinmez. Devlet bile çökertmiş geçmişte bu yapılar. Yine görev aynıdır anlamayan sofular. Vakıf dernek cemaat tekke ve tarikatlar. En büyük tehlike bu başıboş bırakılmaz Kitabımız kurandır dinimiz bu olmalı. Aracısız inanca yürekten inanmalı. Bu büyük mücadele halk ile yapılmalı. Kutsalımız vatandır, vatansız yaşanılmaz. İlhan ATEŞ (Zayi Ozan) Ankara, 10/07/2015 Cuma Yayın : 11/07/2015 Ctsi. www.edebiyatdefteri.com/siir/938293/ |