İzahsız Bir Kuş Sevinci
İçimde dolaşır uç uca bağladığım rüyalar
seni sevdiğimde kalkıştığım işler gibi, cüretkar... Bir evren çevrelenir senin gölgelerinden ve seni ikameti seçerim ruhumun kaldığı müddetçe kalkıştığı işlerden pişman olmayacak... Dönme geriye taşların içindeki izlere bakma yum gözlerini bir aleniyete lüzumda yok bağlamanada ağaçlara çaputları evin yuvalanmış karıncaları onlarla konuşma kendinle konuşma.... izahsız bir kuş sevinci uçmanın verdiği deli cesareti dahası mavileşen tenden sızan yeşil su damlaları... Hiç birşeyin oyuncağı bulutların aksine susuz odamda dilsiz yıldızlar kendimi dinliyorum geceliğimi geceye giydirip geceyi kendime benzetip... ateşe dönüştürmek için beni... çiçeklerle yakmak bahçeleri değil zor ağlamaların izlerinden sevdiklerini öldürmek ... şimdi uzun nehirlerin aktığı gece sarhoşluğu içimde duruyorsun uzun bir ağrıya değermi pastel bir renk boyuyor gözümüzü hiçliğin atardamarında kalbim hiç ayak basılmamış bir yere uçuyor kalbim bir delilikle buluşuyor şimdi uzun uzun düşünme çalışması.. sabah kızıllığında kıyıya vuruyor ay daha sönmemiş ... yeteneksiz dansçılar görüyordum körlüğün güneşiyle yanan buzdağlarında açmak istemeyen çiçekler görüyordum... işte insan eksik cüzdanımda şans biletleri havada bir şansızlık yine yağmur gözleri etrafın .. günün aidatı, gerçeğin sızısıyla dolar. Bakır gök sigaralar yorgun maskenin resimleriyle bakıyorum ... Şiir uçuşuyor dalında bir şiir sana yazılmışlar kaderi konuşuyor şimdi senin biçiminde izlenilen şiir saçıyorsun yüzün ayyuka çıkmış ... bir kuş şiirisin sen alabildiğine özgür ... |
dokununca yakan, olmayınca cana eziyet ömrünce
kutluyorum güzel dizeleri
saygılar