0
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
897
Okunma

Sen is yüklü bir dumansın
Sen kalın bir perde
yine ruhun nerde...
Boş sayfa
yazılacaklar
bak avıucumda sen
düşüncemin savurganlığında...
seni duyarken ,tınlarken sen içimde
sen bir kuş gibi uçarken damımdan
seni sakladığım kurdelalı kutudan düşerken
koparken sen düşün bağrından
ve seni artık çizemezken bile ...
gerçek halin düşündüğüm haline gülerken
ve senin kokun sönerken odamda
ve bağrımdan sökülürken yüzün
ve sigaramın tadına sinerken elvedaların ...
sen ve korkutmak
ben ve korkmak
az olan ve aşk
çırpınıyor işte ...
duvarlarda sen
beni kendime kilitleyen
sen dudağımdaki nefret
tehlikeyle sevişmem sen
hayırsızın teki soğuk,
buzdan öfkem sen
sen kül dolu gözyaşım
tuz içinde...
o aşık gibiydi
bana söylediğine göre
yakardı ateşini sıcağın
yani
sen öylece
kağıtlardaki ok,
sözlerimin takip ettiği...
yani
ben öylece
öyleki kanarım ben
inanırım bir çocuk kadar
kağıttan geminin aşacağına dalgaları...
ben aslında kendi kendimi hep,
olmayacak yalanlarla durdurmuşum
seni tekrar ve tekrar sevmek için
sana bir taht için,
kendime dikenli taçlar takmışım...
şimdi yeşil yapraklarını öpmek ussuz bir ağacın
ve aldatanlarımın yüreklerine dur demek
pencere ağzında perdelerle yüksekçe bir gülüş şimdi
şimdi sigaranın dumanına gömmek katilleri
şimdi tepede buluşmak uzakla
ve iplerimi açıp yüzmek denize
ve sandalyenin üstüne çıkıp yıldızlara dokunmak ...
bir idam sehpasında kör dualar ettinmi tanrıya
sen kendi kendine uyurken ...
5.0
100% (4)