Kuş Meseli
Guş meselemesi
kahvenin kaydırması altında; … Hakim Sülemen; “-pekii size bi soru;… hinci söz temsili bizim köyünen, Aşşa Melle’den iki ğişi birbirine do(ğ)ru yörüyollar deyelim ki bizim köyden Güççük Boladınan, Aşşa Melle’den de Efe Durmuş ossun aynı anda biribirlerine doo(ğ)ru yola çıkıyollar farz-ı m(uh)al dakkada yüz metire süratınan” Adilin Arif; “-sen ne deyon yauu.. kim dakkada yüz metre yörüyoru yau ged Allahın aşgına Efe Durmuş? Güçcük Bolat ö(y)le mi?” Ala Veli “len valla benin deyen adam yörüyemez.. dakkada yüz metre ne demek bizimo(ğ)lan” Alibey “-dakka deyip battığın elli biledin atmış adım değil ki senin dediklerin iki köyün iki çüşdümü adımları iki metiro olmalıy ki ikisi de birbirinden galp ” Hocanın Melid “-valla ikisi de geşmez gavır parasıynan beş para etmezler” Masır Osman “-senin dediğin, ne demek sen biliyon mu sahat da altı kilemetre? vay boba vay” “-tamam sahat da bir kilometre bobam gabil mi” Derviş Kazım “-hahn! hinci oldu” Hamitçik “-tamam saat da bir kilemetre fızınan” Hakim Sülemen; Güçcük Boladınan, Efe Durmuş aynı anda, birbirlerine do(ğ)ru, aynı fızınan yörüyoru tamam mı”, “-aldık gabil etdik.. eee” “-aynı anda da bi guş bizim köyden, Efe Durmuşa doğru uçuyoru emme yayan geden adamların tam on gatı fızınan”.. Akmusduk; “-imkansız valla emme neyise” “-Efe Durmuşa ulaşınca dönüyo gerisin geri, Güççük Bolada dooru onun yanna gelince dönüyo Efeye … iki köy arasındakı mesafe deyelim on kilemetre” Akmemedin İbirem “-dört bilemedin beş kilemetredir, .. emme varış geliş deyosan o başga tabi” Hakim Sülemen “-yau mesela.. adamlar yörümüş guş uşmuş adamlar annaç-annaca gelesiye guş ne gadar uşmuş olu(r)?” Çini Imız “-Güççük Bolat, Efeye gavışasıya guş yüz tefa Aşşa Meleye varı-geli valla” … Turis Ismayıl “-guş onnarın en az yüz gatı uçar belki bin” Salim “-yau olca(ğı)ndan-molca(ğı)ndan deği(l) mesela, dedik deyelim deyo adam” İbiş; “-gene de iki köy arası o ğadak yokdur” Hakim Sülemen “-yau Aşşagaşara de” Pese Dayı “-Efe Durmuşun orda ne işi var Hemi de neye bizim köye do(ğ)ru yöüyoru getsin kendi köyüne” Gara Memed “-bizimoğlan mesela deyo Pese dayı, yau kaş kilemetre deyosanız o ğadar ossun” Türdü Mamıd “-altı kilemetre vardır,” Gucur Emmi “-altı bilemedin yedi” Alicik “-aşşa yokarı dört” Hakim Sülemen “tamam dört ossun” Culla Sülemen; “-genede……… guş fazla uçar, kim ne derse desin” Bekçi Alihsan “-atıyonuz madem birez dutsun a gapberif” Topal Melid “-tabi tabi, cebinden parasını mı sayyon a gapberif, ha öyle oluvusun” Hacalların Hacı Hacı Memet “-emme uysun.. uysun, bireş yönedine-ossun” “-tamam yüz gatı ossun” etraftan itirazlar “-on gatı mı yüz gatı mı” “-yüz gatı!” Felek Halili “-yau epap demin on dediydin biz ona ğöre çetele dutduyduk, hinci silbaşdan valla bu için içinden çıkılmaz borlum bok oldu hesap bi dakkada bi kilmetre deyonuz olmadı yüz metire bi iki köyün arası beş kilemetre deyonuz olmadı dört” Dehmen Sülemen “-sen ona şükret yedi diyen de oldu” Rafet “-cayılı(r) duru mu canım, burada gafa patladıyoz ..mına ğorun”, Hidat “-her a(ğ)zını açanınan hesap mı yörüdecez” Çöllü “-yüz gatı dedi ya gari canım” Hacıbey “-evet yüze fiyet biçildi” Deli Bolat “-eeeeeeee” Potak Efe “-eyi dedin, aldım gabil etdim de guş bobayın tazısı mı ki, Efeyi görünşe Bolada dönüyoru Boladı görünşe Efe ye bi(r) de boyna aynı yolu gedip-geliyoru” Kabış Musa “-guş zeyni de ossa, bunun hiş mi zeyni yok” Goziroğlu “-hemi de bu ikisini ne biliyoru senin guşa Hazireti Sülemen mi belletmiş bizim bu tingozaları” Zeki Memed “-hemi dee guşun gazzık fireni yok haralda Mezbur geniş bi(r) menevre alalak döncek ondan ötürü o fızınan varıp da anında dönemez” Azizoğlu “-ilastik top mu bu?” Sülü “-o durumda da ya zaman geçer, ya(h)utda kine mesafe artar bizimo(ğ)lan” Hidat “-hemi de iki köyün arası ip gibi dümdüz deği(l) ki” Goca Durmuş; “-epap do(ğ)ru deyo faraza yol sağa dönüyoru, sola dönüyoru” Dal Memed; “-eniş eniyoru, yokuş çıkıyoru” Deli Mamıt “-gandağı vaarr, deresi var enişi var, tünseği var” Mercenoğlu “-Mezerdüzü var Garadallı Boğazı var” Deli Yakıp “-zati adı üsdünde canıım biri aşşa, biri yokarı dedikleyin” Hasan Ali’nin Üseyin “-hı hıım Bolat dövamlı yüzün-guyu enecek Efe Durmuş ver Allah ver dırmanacak, patanaç yapacak, debelenecek” Çil Melit “-nassı ossa Aşşa Melleli tohumuna para mı saydım boba, Nahat; “-köpe(ği)n aya(ğı)nı daşdan neye sakınayın yonusa bobamın o(ğ)lu mu? hemi de bobamın o(ğ)lu olsa ne yazar, bobamın o(ğ)lundan ne gördüm de Efe Durmuşdan ne beklecen” Dervişin Murat “-aynen valla” Deli Mamıt; “-anamın aydaşı deği(l), bobamın gardaşı deği(l) varsın dırmansın, patanaşlasın n’olmuş, adam mı olmuş, alt tarafı Efe Durmuş” Lelek Boladı “-hele-hele bi de harman zamanıysa” Bambayram; “-ya bi de Hasan Üseyinin Pasdavalcıya rasladıysa ikki sahat ürer duru(r) gatliken goyvumaz valla sinece namert olasıca” Müslük Şaban “-len beni birinde bi şıkışdırdı, odundan geliyokana ikki sahat salıvımadı valla” Deli Melid “-beni de geçirmedi bi tefasında o namerd uğrayasıca da ordan gakayın dutayın da bi “oşş” deyen deyvimeyo ünneyoo okardan aklısıra keyf bağışlayo “tütün sarıvırayın mı loo” hay tütünüyün tabakasını eşek depsin yörüyen gedeyin deyon pasdavalcı eşşekden böyük valla” Pese; “-gaşmaya ğaksan arkandan bile bi(r) dutarsa alır omzunu beline, gaba etlerini baldırına aşşa indiriviri ta öyle mefrat bişiy” Avilden “-kizdiryo insanı, nusibet” Tıkır Imız “-len onu ğeşdim ya Kel Arifin sinece İngiliz coniye çatarsa efe-mefe dinlemez valla o değilden dişlemeden goyvumaz işin yoğusa tatanoz ara gari.. dağın başında” Usda Memet “-o değil de Bolat Ağa vesveselidir, işin yoğusa avıt gari” Tıkırdak; “-sanki Efe ondan geri ğalır da al birini vur ötekine mıymıylıgda birbirlerine rahmet okutdurular valla” Kör Melid “-benim demem o deği(l) ikisinin de aynı fızda (hız ile) yörümesinin mükünatı yok” Deli Ali “-Efeyi bilmen emme Gücük Bolat garenti bi-keç kere durur çalı dibi sular” Kel Arif “-kesin duruvuru(r) dırnağını dörpüler” Adillerin Fikret “-bi(r) çobana, çoluk-çocu(ğ)a file ıraslarsa kesin tabakayı çıkarı bi cığara dolar, iş cebinden çıkarı desdeyi “kes bakalım ağa” der bi de atmışaltı oynar umurunda mı dünya” Aziz Imız “-hani yolma zamanı Suvattan, Garaçalıdan görenner ovadan akışmış köye seğitmiş “köyde yangın var” denilmiş, o da dağın dibinde Akçeşmede “yananı Allah görü(r)” demişimiş ağşam gelse bi baksaykı yanan kendi eviymiş” Yakıbın Yılmaz; “-len Alla(hı) se(verse)n Efe ondan geri mi galı her daim göt cebinde ayna yakasında darak, bulunu(r).. Ümmünün Durmuş; “-altı-üsdü mekke püsgülü gibi, üş tel bıyığını tükmükler ga(y)ri seyrek saçını darar, duru(r)” Aziz Emmi “-Güçcük Bolad demişsin valla Garadalın altına otura ğor Aşşa Malleye ğedecek atlıyı-arabalıyı bekleyeğor hele bi tomafile file bindiyse Efe’ye selem mermeden senin guş Mezerdüzünde Bolad arasın dursun gari” Leylek “-Bolad Durmuşu görüse bile el sallamadan Aşşa Malleye varı(r) Köser baca gayfaya İbilinin Yaşarınan altmışaltıya oturu(r), tabi neyder-eder yener” Topal Melid “-yensin de getsin deye haralda adam hususi “-pess” deyip yeniliviriyo bizim gonşuya” Top Amat “orasını Allah bili(r)” Nahat “Allah da bilip duru(r), gulu da” Melid Ali; “-Kerem Ali’nin gayfadakı dutların altında bizim köye gelcek vasayıt, gelene gadak oyuna devam eder yoğusada üş gün Derelinin evde gonaklar” Salim “-Kerem Ali değil, Ali Kerem ..” “-ne fark eder, annadın ya ha Ali Kerem ha! Kerem Ali” Musdafacık; “-dur hinci asıl mesele bu değil köpek osdurmayo dinle bi!” Turis “-ona ğöre yüzbaşının atı osduruyo duru(r) mu hiş leen” Saat Ali “-len garayeğen bunnarın mencilisinde eşşeg guyruğu kesilmez, kimi uzun der kimi gısa bunnar böledir işde valla” Adilin Arif “-gayınçı sen bunnara aldırma meselini sor hadi gari” İzzetin Hakkı; “-yau burağın hinci; .mına ğodunuz valla, meselin belini ğırdınız, altını üsdüne ğetirdiniz” Hakim Sülemen “-ne deyceğdim hani……….” Bekir; “-“Güçcük Bolat” dediydin” Semerci; “-len epap valla o ıratını bozmaz, Güçcük Bolat bu” Hoca Melit; “-görüp-görce(ği)m Efe Durmuş mu “o ğelsin beni gayfada bulsun boba” deye otura ğor Macar Oğlunun gayfeye Hacıbeyin Murat “yatır maçayı, gurtar paçayı” Alibey; “ver huna”, “huna da ver” Macar Apdılla “hu da kırk, yetmişaltı, seksen altı gerisi senin ossun boba!” Gara Amad “-len birinde bazar arabası onu bekleyoru Allap(h) da belanı galdırsın ağşam ezeni ıngıl-ıkış çıkdı ğeldi bu pangadan para çekmeye getdiydi hanı oturagoyo Çınaraltında bi gayfada atmışaltıya, pangayı-mangayı unuduyoru inanmazsınız bi bizim araba ğaldı durakda, biz arabada börtdük, töbossun.. yazın yazı üsdelik.. meğer(is)em Azizin Omar mı gari Çöllünün Bolad mı pangayı ğapatmış da evine ğederkene va! bi baksaykı bu orda seninki boyu etişmeyince, sendellenin ucuna götüynen yaslanmış biriynen atmışaltı oynarımış “-eve ğedelim amca” demişimiş, seninki öyle fehmetmiş vahtın geşdiğiini .. “sağol garayeğen valla hinci goca-ğarı beni marağ eder, zabahdır oyun oynayoz varayın o yanna ğeden birine binip-gede(yi)n” deye oyundan gakmış biz “ha hinci ğeli”, “ha hinci geli” deye bekleyoz Musduğun da nası(l) olsa köyde bi işi gaydı yok ya maksat bilad parası, senin genzek mın-mın-mın ne dediği bel(l)isiz i(n)sanın depesine ağzı yokarı sünepeyi bi gonuşdurcan bi depesine vurcan, mikrobun “len valla goyup getmeyelim ya hinci bi yandan çıkar” deyoru, gatliken evmeyo-bekleyo fira, firavun ıscağın gözünde bişdik valla yau bir iki adam getdiydi sağa-sola Bolad bakmaya emme, eli boş döndü adamlar meğerisem şo yanda guytudakı gayfanın birindeymiş senikine her gafadan bi “azar” emme kim dakar “goyup-gedeydiniz yau” ……….. “ben size “beni beklen” dedim mi” ……….. “ben ha o yanna geden biriynen varıdım” ………… sanki beş sahatta şosadan köye çıkacağmış gibi bi de gakmış, haklıymış gibi tafsıllayo, “hanı (benim) gocağarıya “işi bitmemiş bitirinşe ğelceğmiş deyviseniz yeterdi” deme(z) mi kimidii biri valla haralda Asıya “anca canım.. Yalavaş’da yenilcek bir-iki ğişi da(h)a ğalmış onarı da halledip de gelceğmiş mi deyceğidik” .. “len ha panga böğün galabalıkdır biliyon mu yarın zabahdan halleder geli(r)dim ben böcü arabasıynan filen” Akmemedin İbirem “-bi seneler öyle bi etmiş de, gamyonun biri bunu almış emme bu ta(h)a gasaya atlamadan yörümüş, seninki zencirde asılı ğalmış, gamyon virac aldıkcana bu zencirin ucunda sallanırımış bardacık gibi gamyonu sollayannar korna basar işaret ederlerimiş, garşıdan gelenner geçerkene korna şöfer fehmetzimiş tozdan-mozdan sollayan bi(r) taksi durdutmuş gamyonu boladın eli çözülmüş, lapbadak camız boku ğibi yere serilmiş, şöfer esmiş yağmış “benim çoluğum çocuğum-mar arkadaş sen benim başıma bela mısın bundan keyri yolda durup da birini alanın” deye vermiş gayarı gaza basdığıynan gomuş getmiş Çiftliğin anacında” Osman Çavış “-Bolat emmi len bu” Gara Amad “-neyise Asıya bunu duyunca dedi ki “Bolat ged şordan nakısına nakısına depeme ağzı okarı gonuşup durma valla ben o Zeynepçenin yerine olcan da ele-alıvırın o tokucunan seni ısladalak onarmak nası(l) oluyomuş gösderin elinden alı(r) o tokucu ardı ardıvırın sırtına ekmeğ aş vermen töbossun” deyinşe “onun yerinde sen ol da verme” dedi “-Allah o ğarının ecirini versin” “-amin” Mamaş Emmi “-sen kime deyon boba uruhu duymaz valla” “-galesiz” Macar Apdılla “-dayım insan gayilesiz olduktan keyri buz gibi yaşasın dursun, gıyamete gadak” Kör Melid “-Bolat bu boba Allah dünn(ya)e yüzü boş gamlasın deye bunu da yaratmış salıvımış” Şöfer Halil “-bekleyende gabahat” Potak “-bi ta bunun olduğu arabaya binenin” Köse Abdılla “Bolat ağa bu sene kaş dölüm ekin var” dedim “valla Gocaavrat bili” dedi “-sen ne bilin” “-atmışaltı” DİPNOT çüşdüm: yorgun, takatsız, dingin, evmez, hımbıl, uyuşuk, tembel galp : iş yapma şevki olmayan, isteksiz, işe yaramaz, iş görmez, sevimsiz, kaba-saba boyna: fira, sürekli, durmadan, durmaksızın, durup dinlenmeksizin, mütemadiyen, devamlı, ara vermeden gandak / kandak: engelleyici çukur, oyuk, hendek, kasis tümsek: tepe, tepecik patinaj, aynı yerde zorlanmak aydaş: hastalıklı, cılız yeterince gelişmemiş korunmaya muhtaç çocuk, pasdavalcı: palavracı,atıp sıkılayan, burada havlayan-ısırmayan köpek anlamında kullanılmaktadır ürmek: (köpek için) havlamak gatliken: katiyen asla kizmek: bıkmak, usanmak, vazgeçmek, caymak, yorulmak, artık isteği kalmamak, gına getirmek, ısrardan yılmak, katlanmak zorunluluğundan yorulmak coni: (Amerikan, İngiliz askerleri anlamında kullanılsa da burada) çoban köpeğinin ismi fız: hız genzek: genizden konuşan böcü: böcek, burada kastedilen istakoz bardacık : yaş incir şordan: ordan şurdan, burdan onarmak: dövmek, zıpıtmak, dayak atmak ardıardıvermek: sırtına sırtına, arka arka vurmak not: sahi problemi çözdün mü? boş ver |
Uzun emme zevkliydi valla şiirlerle kalın saygılar