ağlayan palyaço...
paydos edipte eve dönerken bir akşam vakti
otobusun camındaki yuzunun yansımasına bakıp silerken makyajını küçük bir cocuga yakalanan palyaço gibiyim, gülen yüz cizgileri birbirine girmiş bir elimde kağıt mendil gülümsemeye calısırken ansızın baskına ugramıs bir kanun kacagı gibi telaşlı ört bas edilemeyen yüzümdeki ihtiyarlık cizgileri belirginleşirken bir çocugun gözlerinde anlamını yitirirken çocukluk hayalleri bir kac dakikada büyüyüp koca bir adam olurken aksam üstü gülümseyen bir palyacodan soğuk bir heykel gibi boşluğa bakan gözleriyle yol almak... nerden bilebilirdim ki... karşısında gardımı indirdigim ilk kadından nakavt yumrugu yiyecegimi... ve kalkmak icin zorlarken bedenimi, köşemdeki bir elden atılan havlunun düşmesini izlemek... sanki fişinin cekilmesi gibi baglı oldugun makinanın, silerken yüzümden gülümseme cizgilerini... |
Yüreğinize sağlık şairim nefisti.
Sevgi yüklü saygılarımla.